Ağacı, bahçesi ve kahvesiyle Caffe Nux

İnsanlar mekan sahibi olmak konusunda çok iştahlılar, kolay ikna oluyor ve kolay sonuç almak istiyorlar. Kahve sektörü doğru lokasyon, doğru ürün ve sabır gerektiriyor. İsmi, dekorasyonu ve duruşuyla steampunk akımından esinlenen Caffe Nux, bahçesi ve kahvesiyle seviliyor.

Serhat İman: Bahçe ve bu ağaç benim iş ortağım.

Pandemi öncesinde Kıbrıs caddesi ile Yeşilyurt sokağının köşesine sessiz sedasız yerleşen Caffe Nux beş yılın sonunda Ayrancı’nın nirengi noktalarından biri oldu. Hızla yayılan üçüncü nesil kahvecilerin dışında bir duruş sergileyerek mahallenin dikkatini çekti. Herkes dükkanın önündeki bahçelerini camlarla, duvarlarla kapatmaya girişirken onlar bahçesini korudu, büyüttü, sahiplendi. Bilinen tabelalardan, birbirinin kopyası dekorasyondan uzak durdular. Burada her şey satalım istemediler, herkes buraya gelsin demediler. Mekana değer verdiler, mekanı kıymetli bulanlara hizmet ettiler. 

Steampunk akımından esinlendiler, isimlerini, dekorasyonunu ve duruşunu temsil ettiler. Mahalleli onları, onlar mahalleyi çok sevdiler. Bayanlar, baylar karşınızda Serhat İman ve iş ortağı bahçedeki ağaç ile Caffe Nux…

Böyle bir girişten sonra biraz sizi tanıyabilir miyiz?

Ben aslında bankacılık yapıyordum. 27 yaşımda şube müdürü oldum. 33 yaşıma geldiğimde bu yaşama yeter dedim. Bir gün geçerken dükkanı gördüm ve o an “evet” dedim. Köşeli ve bahçeli lokasyon çok hoşuma gitti. Kahveye de ilgim vardı zaten. Ayrancı’yı da çok seviyorum. Hemen burayı kiraladım ve maceramız başladı.

Serhat İman

Ayrancı ve kahve birleşimini nasıl sağladınız?

Kahve dünyada petrolden sonra en çok ticareti yapılan ürün. Kahveye ilgi bir furya değil, böyle büyüyerek sürüp gidecek. Kahve ayrı bir kültür, Ayrancı da bu kültüre çok uygun bir semt. Buradaki insanlar çok kaliteli. Bu nedenlerle Ayrancı çok doğru bir tercih diye düşünüyorum.

Dükkanın açılışı biraz moral bozucu bir döneme denk geldi. Biz dükkanı açtık 10 gün sonra pandemi kapanması geldi. O dönem zorlanarak geçti ama 5 yıllık maceramız genel olarak keyifli denebilir.

Müşteri profiliniz nasıl?

Müşteri profilimiz çok çeşitli, çok keyifli. Profilimiz 30-35 yaş üzeri aktif çalışanlar. Pek çok sanatçı, tiyatrocu, yazar, akademisyen var buralarda oturup müşterimiz olan. Öğrenci müşterimiz daha az. 

Müşterilerimiz buraya şehrin karmaşasından uzaklaşmak için, bağımsız bir lokasyonda rahatlamaya geliyor. Çalışmaya gelen de oluyor ama müziğimiz onlar için yüksek olabiliyor. 

Bizim çekici noktamız bahçemiz, içeride yerimiz çok az. Böyle bahçeleri kapatanlar oluyor, çadırla çevirenler oluyor. Biz burayı kapatmayı, bahçeyi bozmayı hiç istemedik. Müşterilerimiz de bunu talep ediyor. Tamamen bahçe üzerine kurulmuş bir yapımız var. Bahçemizdeki bu büyük ağaç benim iş ortağım diyebilirim.

Cafe Nux, steampunk akımını temsil ediyor

İsminizin anlamı nedir, neden Nux?

Ben retro’yu severim. Steampunk diye bir akım var. Steampunk akımına ithafen yapılmış Mad Max filmindeki karakterin ismi Nux. Tasarımımızda kullandığımız grafitimiz de steampunk akımından gelmiştir.

Kafenin tasarımında mimar desteği aldık ama beni müşteriler yönlendiriyor genelde. Bunun hiçbir zararını görmedim. Bahçenin düzenlenmesinde, kullanımında hep beraber akıl yürüterek yaptık. Herkesin ortak yeri gibi oldu. Müşteriyi iyi veya kötü hep dinledik, şikayetçi olduğu şeyleri değiştirdik. Sonuçta biz de atomu parçalamıyoruz, kahve yapıyoruz. Bunu da müşterimize beğendirmek durumundayız.

Menünüzde neler var?

Her gün açığız, hafta içleri sabah 10.30’da hafta sonu 11.00’de açıyoruz, 23.00’e kadar açığız. 

Kahvenin yanında browni ve san sebastian kekimiz her zaman var. Bunun yanına dönüşümlü olarak hep yeni bir mamülümüz oluyor. Kahvaltı konseptimiz yok ama iki çeşit sandviçimiz var. Yazlık bir kokteyl menüsü hazırlıyoruz. Ürünlerimi olabildiğince kaliteli yapmaya çalışıyorum. Tatlılar tamamen bize özel yapılıyor. 

Müşterilerimiz için ortam ve kahve vazgeçilmez

Müşterileriniz daha çok buraya ne için geliyor?

Ortam ve kahvesi için kesinlikle. Kahvelerin kesinlikle lezzetli olduğunu düşünüyorum. Blend kahve de koymuyoruz. Blend kahve bütün çeşitlerin tadını birbirine benzetiyor, aromasını yok ediyor. 

Başka şubeler, başka girişimler düşünüyor musunuz?

Yurt dışında olabilir miyiz diye düşündük bir ara. Amsterdam ve İrlanda gibi düşüncelerimiz oldu, araştırıyoruz. 

Ayrancı’da başka noktalarda da olabiliriz. Birkaç farklı şube olabilir fakat Ayrancı dışında başka semt düşünmüyoruz. Ayrancı dışından çok müşterimiz var bazen onların da bu tür talepleri oluyor. Zincir kahve markası olma niyetimiz yok çünkü aynı kaliteyi her noktada sağlamak mümkün olmuyor. O daha büyük başka bir organizasyon işi biz mahalleye bakıyoruz. Orada da bahçesi olan açık lokasyonlarla ilgileniyoruz. Kapalı ortam bizim konseptimiz değil. 

Kahve sektörü doğru lokasyon ve sabır gerektiriyor

İnsanlar mekan sahibi olmak konusunda çok iştahlılar, kolay ikna oluyor ve kolay sonuç almak istiyorlar. Bizim sektörümüz doğru lokasyon, doğru ürün ve sabır gerektiriyor. Personelinizin uzun süreli çalışmasını bekliyorlar, aynı personelin kendisini karşılamasını istiyor. “Benim kahvem kaliteli, her yerde satarım bunu” diyen anlayışın karşılığı yok. Kolay sonuç almak isteyenlerin altı ayda bir el değiştirdiğini herkes görüyor. Yirmi günde kapanan mekanlar var.

Çalışanlar açısından bazı zorlukları oluyor, gençler sık iş değiştiriyorlar. Biz gene de çalışanlarımızı daha uzun yanımızda tutmaya çalışıyoruz. Kahve sektörünün bütünüyle ilgili umutluyum. Bu sektör büyüyerek devam edecek. 

Steampunk Nedir?

Steampunk, geçmişin teknolojisini modern çağın hayal gücüyle birleştiren bir tarz olarak tanımlanabilir. Genellikle 19. yüzyıl sanayi devrimi dönemi İngiltere’sinde geçen öykülerde ve tasarımlarda kullanılan bu tarz, günümüzde birçok farklı alanda karşımıza çıkıyor.

Tarihi

Steampunk’ın kökleri, 19. yüzyılın sonlarına dayanıyor. Bu dönemde, İngiltere’de sanayi devrimi sonrası teknolojik gelişmeler hız kazanmıştı. Bu gelişmeler, özellikle gemi, tren ve makine endüstrisinde büyük bir değişim yaratmıştı.

Steampunk tarzının oluşumu ise, 1960’larda ortaya çıkan “cyberpunk” hareketiyle başladı. Cyberpunk, gelecekteki distopik bir dünyada geçen öyküler ve tasarımlarla popüler hale gelmişti. Steampunk ise, bu tarzın bir adım ötesine geçerek, tarihi ve teknolojiyi birleştirdi.

Mad Max filminin karakteri Nux

Caffe Nux

Güvenevler Mahallesi
Kıbrıs Caddesi No: 74/C
A.Ayrancı – Çankaya / Ankara

Yazar Hakkında

alinecatikocak@gmail.com | + Yazarın diğer yazıları

1967 Ankara doğumlu. Gazi Üniversitesi Ekonometri Bölümünden mezun oldu. 1995 yılından bu yana kendi firmasında yayıncılık yapmaktadır. 2014-2019 arasında Çankaya Belediyesi Meclis Üyeliği yaptı.

Ücretsiz E-Bülten Abonesi Olun

Yorum yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir