Ankara’nın Ayrancısı

Ayrancım Derneği, kentin ayrılmaz bir parçası olarak uzun süredir kent kültürünün güçlenip gelişmesi için çaba harcıyor. Tek tek kişilerin emeğini bir çatı altında toplayıp, Ankara’nın diğer bütün semtlerine örnek olabilecek işler yapıyor.

Yazar Hakkında

+ Yazarın diğer yazıları

Vizontele’de geçen şu repliği bilmeyeniniz yoktur:

“Ankara’yı diyorum; avucumun içi gibi bilirim.
Yukarı Ayrancı’dan mısınız?”

“Hayır.”

“Aşağı Ayrancı?”

Ankara denince akla gelen semtlerin başında gelir Ayrancı.

Ne zaman bir kentle, bir semtle yahut bir mahalle ile müsemma birini görsem, aklıma, Edip Cansever’in, “İnsan yaşadığı yere benzer” dizesi gelir.

Mendilimde Kan Sesleri” şiirinde geçer şu dizeler:

İnsan yaşadığı yere benzer

O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer

Suyunda yüzen balığa

Toprağını iten çiçeğe

Dağlarının, tepelerinin dumanlı eğimine…

Şiir uzun; yeri geldikçe hatırlar, hatırlatırım ama iki dizesini daha aktarmak isterim.

Evlerine, sokaklarına, köşe başlarına

Öylesine benzer ki…

Dernekleri de var, gazeteleri de…

Ankara bu dizelere uyar. Ne düşündüğümü yazmıştım daha önce:

Bu şehir için ciltler dolusu yazmak mümkün ama özetle benim için Ankara, “hep uçuk, her zaman masum ve daima gözü kara”dır.

Benim nazarımda, Ankaralılar, gerçekçi olup, imkânsızı isteyecek kadar uçuk, herkesi dost ve kardeş görecek ve herkese kucak açacak kadar masum ve isteseler ekmeğini verir ama ekmeğine haksız ve hukuksuz göz koyana karşı tarihin gördüğü en gözü kara insanlardır.

Evleri, sokakları, köşe başları da öyle.

Tıpkı Ayrancı gibi…

Ayrancılıların bir dernekleri var, bir de gazeteleri.

Ayrancım Derneği, kentin ayrılmaz bir parçası olarak uzun süredir kent kültürünün güçlenip gelişmesi için çaba harcıyor. O çabanın önemli simgelerinden ve ara sıra da olsa yazmış olmaktan keyif aldığım Ayrancım Gazetesi‘ni de çıkartıyor.

Yeri geldikçe yazarım, “sevmek tanımak, tanımak ise emek ister.

Ayrancım Derneği de, tek tek kişilerin emeğini bir çatı altında toplayıp, Ankara’nın bütün diğer semtlerine örnek olabilecek işler yapıyor.

Ayrancı’da Zaman, Mekan, İnsan

O işlerden birisi, gazete yazılarından derlenmiş “Ayrancı’da Zaman, Mekan, İnsan” başlıklı bir kitabı hepimize kazandırmak oldu. Böylece Ayrancı semti kültürel miras ve sözlü tarihini geleceğe aktarıyor.

Ali Necati Koçak’ın derlediği kitabın önsözünü, Dr. Mehmet Sarıoğlu yazmış; şu satırlar oradan:

Kent; her şeyden önce bir mekandır, coğrafi alandır fakat bundan çok ötede bir şeydir ve üzerinde yaşayanların etkileşimini araştırmadan anlaşılabilecek bir olgu değildir.

Araştıran, hatırlatan, tarihe not bırakan Ayrancım Derneğinin ilk kitabındaki yazıların tümü, Ayrancı’nın bir fotoğrafını veriyor. Umarım ve dilerim Ayrancı’nın bütünlüklü bir fotoğrafı için bu kitaplara devam edilir.

Ayrancı’da Zaman, Mekan, İnsan-1,
Ayrancım Derneği Kültür Yayınları
Kent Kültürü Dizisi 
304 sayfa.
Derleyen: Ali Necati Koçak

  • 153.080
  • 252
Ücretsiz E-Bülten Abonesi Olun

Yorum yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir