Mercan: Türkiye’de kadın olmak çok çok zor, buna her gün tanık oluyoruz

Kadınlar kentlerde her semtte kendini güvende hissedemiyor. Çocuklar ise daha da şanssız bir durumda.

Mercan, özel bir firmada ürün tasarımcısı olarak çalışıyor. Yakın zamanda kısa öykülerden oluşan “Çember” adında bir kitabı yayınlandı. Ankara’ya üniversite için 13 sene önce gelen Mercan, yaklaşık 3 senedir Ayrancı’da oturuyor, daha önceden de yine 2 sene kadar Ayrancı’da ikamet etmiş:

“Ne yazık ki kentlerden kadınlar, erkekler, çocuklar eşit olarak yararlanamıyorlar. Kadınlar kentlerde her semtte kendini güvende hissedemiyor. Bazı yerlere gittiğimizde daha dikkatli olmak zorunda hissediyoruz. Çocuklar ise daha da şanssız bir durumda. Sokaklarda oynamak için yeterli alanları olmadığı gibi artık pek çok aile etraflarında uygun yerler olsa bile çocuklarını güvenlik kaygısı nedeniyle dışarıda oynamaya göndermiyor. Türkiye’de kadın olmak çok çok zor, buna her gün tanık oluyoruz. Ayrancı’da kadın olmak diye bir ayrım yapacaksak, bu durum bizler için nispeten daha kolay.

Ayrancı’da ulaşım, işe gidiş ve çıkış saatlerinde toplu taşımada yoğunluk olsa da oldukça kolay. Geceleri dışarıda pek rahat edemiyorum. Ama bunun Ayrancı ile doğrudan ilgisi olduğunu söyleyemem sanırım. Artık çoğu yerde gece belli saatlerde dışarıda olunca huzursuz oluyorum.  Ayrancı sokaklarında ise en büyük korkum köpekler ne yazık ki. O masum çocukların yaşam alanlarını gasp ettiğimiz için sokaklarda olduklarını biliyorum ama özellikle kış aylarında sürü halinde dolaşan köpeklere denk gelmek korkutuyor. Sokakların aydınlatması ise pek yeterli gelmiyor. 

Ayrancı’nın çocuklu kadınlar için uygun koşullar taşıdığını düşünmüyorum.

Kaldırımlar bebek arabası olmadan da yürümek için oldukça elverişsiz durumda. Otopark sorunu yüzünden araçlar kaldırımları kapatıyor, çoğu zaman yol kenarından yürümek zorunda kalıyoruz. Çocukların da yeterli oyun alanlarına sahip olmadığını düşünüyorum. Var olan parklar ve oyun alanları yetersiz kalıyor gibi, ne zaman baksak hep çok kalabalık oluyor.” 

Kadınlar şiddet konusunda her türlü dayanışmaya açık

“Apartmanda veya sokakta şiddet olayına tanık olmadım. Böyle bir durumda nerelere başvuracağımı bilemiyorum. Haberleri izledikçe bu tür durumda yardım istense bile bir karşılık alınamadığını duyuyoruz sürekli. O yüzden böyle bir durum yaşanırsa yardım istemek için kime güvenebiliriz bilemiyorum. Mahallede şiddet anında veya acil bir durumda başvurulabilecek bir dayanışma hattının kurulması konusunda ise bence kadınlar bu konuda her türlü dayanışmaya açık. Yapılabilecek her yardım anlamlı olacaktır.” 

Yaşamak istediğim şehir, mahalle…

“Kent ile ilgili karar verici pozisyonlardaki insanların o semtte vakit geçiren, insanları dinleyen, dertlerine çözüm aramaya istekli olan kişiler olmasını tercih ederim ve dilerim. Bu kişi kadın ya da erkek olsun fark etmez. Ayrancı’da muhtarlarımızın çoğunun kadın olduğunu çok yeni öğrendim, ne yazık ki öncesinde bir bilgim yoktu.

İnsanların birbirinin varoluşuna, yaşam hakkına saygı duyduğu bir çevrede olmak isterdim. Birbirimizi sevmek zorunda değiliz ama yaşadığımız yerdeki insanların, hayvanların, canlı diye nitelediğimiz her şeyin var olma hakkına saygı duyabilseydik eğer pek çok sorunu çözebilirdik. Biz kadınlar/insanlar birlikte etrafımıza daha çok saygı duyabiliriz demek istiyorum. Biz kadınlar olarak birbirimize daha saygı duyup anlayışlı olursak, çocuklarımıza hayata saygı duymayı öğretirsek gerisini bir şekilde çözebiliriz diye düşünüyorum. Fiziksel problemlerin her zaman bir çözümü var.”

Yazar Hakkında

+ Yazarın diğer yazıları
Ücretsiz E-Bülten Abonesi Olun

Yorum yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir