Yazar Hakkında
Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi mezunu. Aynı bölümde yüksek lisansını tamamladı. Doktora çalışmaları devam ediyor.
Kentsel yaşam kalitesi, kentsel sorunların artmasıyla ters orantılı olarak düşüşe geçmiştir. Nüfus ve araç sayısı arttıkça, yaya alanları, park ve bahçeler azalmaya başlamıştır. Kentleşmenin beraberinde getirdiği sorunlara yaratıcı çözümler üretmek artık zorunludur. Özellikle yerel yönetimlerin sivil toplum örgütleriyle işbirliği içinde yaptığı çalışmalar kentsel çözümlere örnektir. Bu çalışmalardan biri “Ekim ayında, ‘Sokaklar Dönüşüyor’ projesi kapsamında Global Designing Cities Initiative ve SUPERPOOL danışmanlığında, Avcılar Belediyesi ve Marmara Belediyeler Birliği ile gerçekleştirdiğimiz ilk projemizde, Türkiye’nin en kalabalık okulu olan Leyla Bayram İlköğretim Okulu’nu çevreleyen atıl otoparkı güvenli ve eğlenceli bir oyun alanına dönüştürdük!” şeklinde duyuruldu. Biz de bu çalışmanın tasarımcısı ve uygulayıcı Tabure Kentsel Tasarım Stüdyosu (KTS) tanışma fırsatı bulduk. Tabure KTS bir tasarım ekibi hepsi mimar olan Fatih Kala, Zeynep Aybala Tümer ve Mervan Önen’den oluşan yeni bir ekip ve birlikte kent için oldukça anlamlı ve motive edici bir işe imza atıyorlar. Biz de Fatih Kala ile röportaj yaparak Tabure KTS ve projenin detaylarını sizlerle paylaşmak istedik.

Sokaklar Dönüşüyor Projesi, Marmara Belediyeler Birliği çatısı altında yürütülen birkaç projeden biri. Avcılar Belediyesi de bu projeyi uygulayan belediyelerden biri olarak tasarım ekibine ihtiyaç duyuyor ve böylece Ekip projeye dahil oluyor.
Çalışmalarını taktiksel kentleşme yöntemiyle yaptığını söyleyen Tabure KTS, taktiksel kentleşmeyi; düşük bütçeli, boyaların kullanıldığı bu sayede araba mekanlarının yaya mekanlarına dönüştürüldüğü bir yöntem olarak anlatıyor.
Taktiksel kentleşmenin başlangıcı araba odaklı kentlerde yayaların kendi isyanından dolayı ortaya çıkan, yere boyayla bir yaya geçidi çizip orada bir yaya geçidi oluşturup araba mekanlarının yayalar tarafından işgal edilmesi gibi bir süreçten doğuyor. Zamanla farklı kuruluşlar bununla ilgileniyor, bunda bir potansiyel görüp yaya mekanlarını nasıl arttırabiliriz üzerine daha organizeleşmiş bir hale büründürüyor. Her ne kadar alışılmış hali bir belediye ile yapılmıyor olsa da Avcılar Belediyesi, bu çalışmayı yapmayı tercih etmiş belediyelerden biri.


Fatih Kala süreci şöyle anlatıyor: “Yapılan proje aslında iki basamaklı oluyor. Bu prova projesiydi. Önce belediye bu alanlarda veri tutuyor. O yerden geçen yaya sayısı, araba sayısı, ihtiyaç duyulan hizmetler belirleniyor. Sonra biz boyalarla ve elimizdeki malzemelerle bir şey satın almaya ihtiyaç olmadan orayı bir yaya bölgesi yapıyoruz. Daha sonra belediye devreye giriyor. Boyanan yeri mesela zemini yükseltiyor ve parke taşları geliyor. Duba koyulan yerlere delinatör yerleştirerek orayı kalıcı hale getiriyor.”
Mike Lydon tarafından uzun vadeli fayda için kısa vadeli aksiyon şeklinde tanımlanan taktiksel kentleşmenin daha resmi bir tanımı: “taktiksel şehircilik, mahalle yapılaşmalarında uzun vadeli değişimi hızlandırmak için kısa vadeli, düşük maliyetli ve ölçeklenebilir müdahaleler kullanan ve şehir, organizasyon ve/veya vatandaş öncülüğünde gerçekleştirilen bir yaklaşımdır” şeklinde yapılıyor.
Maliyeti düşük yoruculuğu az olan taktiksel kentleşme dünya literatüründe de karşımıza çıkıyor. Özellikle günümüzde yayalaştırmanın iyi örneklerinden biri olan Times meydanı bu çalışmaya örnek verilebilir. Meydan ilk olarak 2009 yılında New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg‘in her gün Times Meydanı’ndan geçen 400.000’den fazla yayaya ek alan sağlama girişiminin bir parçası olarak trafiğe kapatıldı; o zamandan beri meydanda trafikle ilgili yaralanmalarda %33’lük bir azalma görüldü ve o zamandan 2016 yılına kadar yapılan tasarım çalışmalarıyla meydan günümüzdeki halini aldı.
Fatih Kala da, aslında çok küçük bir müdahalenin bile kent sakinlerince hemen benimsenebileceğini dolayısıyla denemeye değer bir uygulama olduğunu söylüyor. Küçük bir müdahaleye örnek ise sokak zeminine boyayla oyun alanı yapmak yani insanların zihninde bir mekan yaratmasına yardımcı olmak. Bir yere tabure koyarsınız ve orası kamusal bir alan olur. Bu sözleriyle Tabure KTS’nin adının buradan geldiğini öğrenmiş oluyoruz.
Geleceği yeniden düşünmek, kent için bir şeyler yapmak artık hepimizin sorumluluğu olmuş durumda. Biz de Ayrancım Gazetesi olarak semtle birlikte geleceği yeniden düşünmeye çağrı yaparken Tabure KTS’ninki gibi çalışmaların bizlere örnek olmasını, yol göstermesini diliyoruz.
