TBMM’nin Atatürk Bulvarı’na bakan girişinin hemen yanındaki alanda yıllar önce Halkevi binası vardı. Aynı yerde bir mini golf sahası bulunuyordu. Halkevi binası da golf sahası da zamana yenik düştüler ve kaldırıldılar. İşte o geniş alanda daha sonra Milli Egemenlik Parkı hizmete girdi. O süreçte Ankara’nın fiziksel ve kentsel estetiğinin gelişmesine hizmeti ve katkıları bulunan yönetici, plancı, mimar ve bilim adamları adına parka ağaçlar dikildi. O isimler arasında Prof. Orhan Alsaç, Prof. Sadri Aran, Prof. Hikmet Birand, Prof. Sedat Hakkı Eldem, Prof. Clemens Holzmeister, Prof. Herman Jansen, Mimar Kemalettin Bey, Mimar Arif Hikmet Koyunoğlu, Heykeltıraş Henrich Krippel ve Yönetici Kemal Kurdaş vardı.

1986 yılının 23 Nisanı’nda, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın kutlandığı günde gerçekleşen parkın açılışına çeşitli ülkelerden çocuklar da katılmış, parkın peyzaj düzenlemesinde kullanılan ağaç ve bitkiler ise açılışa katılan ülkeler tarafından gönderilmişti. O ülkelerin isimleri parkın içindeki panoda yer alıyor.
Açılışından 17 ay sonra..
Parkın açılışıyla 12 Eylül 1980 askeri rejiminin getirdiği siyasi yasakların kaldırılması referandumu arasında ise neredeyse bir buçuk yıla yakın bir zaman farkı var. Hatırlayalım; merhum siyasetçilerin (Demirel, Türkeş, Ecevit ve Erbakan) siyasi yasakları 1987 yılında yapılan referandumla yaklaşık yüzde 50,1’lik oranla ve küçük bir farkla kaldırılmıştı. Siyasi yasakların kaldırılması yönünde oy kullanan vatandaşların, yasakların kalkmasını istemeyenlere göre toplamda sadece 75 bin fazla oyu vardı. Milli Egemenlik Parkı, açılışından 17 ay sonra milli egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğunu gösteren bir siyasi olaya tanıklık ediyordu.
Baro başkanlarının nöbeti
Park, geçmişin olduğu gibi yakın tarihin de tanığı. Türkiye’de kurulu 79 baro başkanı, avukatlık yasası ile baroların yapısına müdahale niteliği taşıyan yasa teklifinin TBMM’de görüşülmesi sırasında bu parkta gecelemişlerdi. Baro başkanları “çoklu baro” teklifine karşı çıkarken, basın mensuplarıyla görüşmelerini yine bu parkta yapmışlardı.
Bakım ve onarım çalışmalarına karşın hala eksik var

Kent kimliğinin önemli bir parçası olan Milli Egemenlik Parkı, Covid-19 salgınından sonra özellikle Ayrancı sakinlerinin ilgi alanı oldu. Gençlerin paten ve kaykay sahası olarak da kullandığı park, aynı zamanda kentliler için nefes alma alanı.
Ancak bu parkın uzun yıllar ihmal edildiği de bir gerçek. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yeni dönemde yaptığı ayrıntılı bakım ve onarım çalışmalarına rağmen bazı eksiklikler hala göze çarpıyor; ağaçların bakımıyla birlikte paslanmaya başlayan tanıtım plakalarının yenilenmesi gereği gibi. Ve yine 1986 yılında açılışa katılan ülkelerin çocuklarının, Türkiye’yi simgeleyen ay ve yıldız üzerindeki çıkartmalarının aslına uygun olarak yenilenmesi de önem taşıyor. Milli egemenliğin sembolü TBMM’nin hemen yanı başındaki bu kıymetli parkın uzun yıllar kent sakinlerinin ve Ayrancılıların dikkatinde olacağı kesin.

Yazar Hakkında
Gazeteci
15.Mayis.2022 gunu ziyaret ettigimizde Milli Egemenligimizin sembolu Meclis imizin onunde maalesef bakimsiz ve cop icinde bir park bulduk.
Kullanicilarin ortak mekan kullanim kulturunden uzak sorumsuz davranislari, bank altlarindaki parke taslarin aralarini izmaritlerle doldurmus, banklarin uzerinde ayran kapaklari, akmis dondurma kalintilari, cimlerde beton yuzeylerde yiyecek posetleri, pet siseler gibi tatli olmayan hatiralar birakmis.Buna cesaretlendiren Parkin kendi haline birakilmis izlenimi vermesi biraz da.
Ani agaclarinin altindaki plaketler ya sokulmus/dusmus ya okunmaz hale gelmis.
Gorevi icabi Belediyenin, adina hurmeten de TBMM nin Park in bakimi, temizligi ve guvenligi konusunda ortak hassasiyet gostermesini ve durumu duzenli olarak takibini bekliyoruz.