Ankara’nın fotoğraflı hafızası: Dericizade Faruk Küçük

Haymana Yeniköy’den 1960’da Ankara’ya geldik. Bizim aile 3 kuşaktır dericilikle uğraşmaktadır. Atpazarı, İskitler, Siteler’den sonra Kızılay’a Fevzi Çakmak sokağa geldik. 1977’de Büyükçarşı’ya sonra Ihlamur sokaktaki asıl yerimize taşındık. Ahilik geleneğinden gelen dericiliğin son temsilcilerinden bir ben kaldım. Bir yandan da Ankara‘ya hizmet için koleksiyonerlik çalışmalarıma devam ettim. 12 bin 500 fotoğraf, 2 bin 500 kitap dergi ve gazeteden oluşan koleksiyonu Türk Tarih Kurumu’na bağışladım.

Devamını oku

Ankara’nın anlatılacak nesi var ki? Urban Walks: Kent Yürüyüşleri

Avrupa kentlerinde aslında yaygın bir format olan kent yürüyüşleri 2017’den beri Ankara’da hafta sonları bir mimar ve bir sanat tarihçisi iki Ankara sevdalısı genç tarafından yapılıyor. Yürüyüşlerin çok çeşitli meslek ve yaş grubundan takipçisi ve hiçbir yürüyüşü kaçırmayan müdavimleri var. Yürüyüşlerde amaç tamamen algıyı açmak, duymak, görmek. İnsanlar o sürede “benim hak ettiğim şehir hayatı demek ki bu değilmiş. Ben bunun doğru olanını, kent hakkı olan kısmını talep edebilirmişim” diyor.

Devamını oku

Ağacı, bahçesi ve kahvesiyle Caffe Nux

İnsanlar mekan sahibi olmak konusunda çok iştahlılar, kolay ikna oluyor ve kolay sonuç almak istiyorlar. Kahve sektörü doğru lokasyon, doğru ürün ve sabır gerektiriyor. İsmi, dekorasyonu ve duruşuyla steampunk akımından esinlenen Caffe Nux, bahçesi ve kahvesiyle seviliyor.

Devamını oku

Prof.Dr. Savaş Zafer Şahin: İmar, ihale, istihdam kıskacında yeni bir belediyecilik mümkün mü?

Yerel yönetimlerin birinci unsuru çıkarların kim tarafından, nasıl temsil edildiğidir. Birebir karşılığı belediye meclisleridir. Bu insanlar nasıl seçiliyor, hangi çıkarları temsil ediyorlar, oraya nasıl geliyorlar burası bizim için bir kara delik. Bu kara deliği tartışmadığımız, yerel yönetimlerin meşruiyet krizini çözmediğimiz müddetçe bu tartışmalara devam edemeyiz. Çünkü o belediye meclislerinde doğru çıkarlar, dengeli bir şekilde temsil edilmezse politika tartışması olmaz ve belediyeler imar, ihale, istihdam tahakkümünden kurtulamaz! Bu tahakküm altındaki belediyeler, politika üretemezler.

Devamını oku

İhsan Seddar Kaynar: Kim diyor ki, buralar hep köydü?

Ankara tarihi tevatürlerle dolu ve bunlar düzeltilmeden tekrar ediliyor. Mesela hep tekrar edilen “buralar hep köydü” sözü. Nasıl ortaya çıktı acaba? Oysa Ankara köy değil, tarih boyunca da hiç köy olmamış. 1892’de demiryolu geliyor, kaç tane konsolosluk var, ticaretin merkezi, kozmopolit bir yer burası. Tarih yazımında da Ankara üvey evlat muamelesi görüyor. Ankara’nın konuları sahipsiz, yeterince ilgi çekmiyor, araştırılmıyor.

Devamını oku

Funda Şenol: Mahalle kültürünün oluşmasında mekânların rolü

Mahalle sadece fiziksel bir mekân değil bir hayali cemaat aslında. Ayrancı da bu anlamda harita üzerindeki sınırlarıyla tanımlanabilecek bir lokasyon değil, başka mahallelerden, yakın mücavir alandan insanların da katkısıyla oluşan veya eski Ayrancılıların anılarıyla da berkittikleri bir kimlik olduğunu söyleyebiliriz.

Devamını oku

Ceren Bozkurt: Gazinolardan lokantalara: Cumhuriyetin ilk yıllarında Ankara’da yeme içme kültürü

1920’lere kadar Ankara’da bir restoran kültürü yok, aşçı dükkânı kültürü var. Aşçı dükkanları çok az çeşit yemeğin olduğu, daha çok çorba üzerine olan bir nevi esnaf lokantası gibi düşünülebilir. 1920’li yıllarda Ankara’da batılı anlamda iki tane restoranla karşılaşıyoruz. Bunun birincisi “Kemal’in Lokantası”, diğeri “Abdullah Efendi Merkez Lokantası.” Bu yıllarda karşımıza çıkan Taşhan ileride Ankara’daki restorancılığın da temeli olacak.

Devamını oku

Prof.Dr. Savaş Zafer Şahin; “İmar rejimi” ile yönetiliyoruz

Nasıl bir evde yaşamak isterdiniz diye basitçe soralım, 1 katlı müstakil bir evde yaşamak mı yoksa 15 katlı bir sitede yaşamak mı isteriz? Peki, soruyu başka şekilde soralım: bir arsanız var belediyenin bu arsaya imar vermesini istiyorsunuz, peki 1 katlı imar mı istersiniz yoksa 15 kat imar mı istersiniz? Kentleşme, kentsel dönüşüm, imar planlama dediğimiz bu üç konunun içinden çıkılmaz çelişkisi tam da burada yatıyor.

Devamını oku