Mustafa Coşar: Afete hazırlıklı olmak, kendi hayatından önce başkasını düşünerek başlar

Herkes büyük İstanbul depremini beklerken biz Çankaya Kent Konseyi olarak afete hazırlık konusunu 2022 yılında gündemimize aldık. Yedi ayrı bölgede gerçekleştirdiğimiz eğitimlerle 240 afet gönüllüsü kazandık. Burada hiç kimse ben afetten nasıl kurtulurum, kendime nasıl ilkyardım yaparım demiyor. Ben afet anında nasıl hareket etmeliyim, başkalarına nasıl faydam olur, bir başkasının hayatını nasıl kurtarabilirim diye düşünüyor.

Devamını oku

Tiyatro, dekorsuz, ışıksız, kostümsüz hatta oyuncusuz bile olur ama seyircisiz olmaz

Bir tiyatro, dekorsuz olur, ışıksız olur, kostümsüz olur hatta oyuncusuz bile olur ama seyircisiz olmaz. Biz tiyatro yaparken izleyicide bir anlık bile olsa bir düşünce yaratmak istiyoruz. Ayrancı’nın yıllar içinde bir tiyatro semtine dönüştüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz. Tunalı’dakilerle birlikte bu civarda altı adet sahne ve bunun semtte bir karşılığı var.

Devamını oku

Ayrancı’da bir mahalle bostanı

Oturduğumuz apartmanların bahçeleri boş dururken her hafta sonu yüzlerce kilometre yol gidip bahçe yapmak fikrini doğru bulmuyorum. Sadece karbon ayak izini düşündüğünüzde bile yanlış geliyor bana. Komşularla tanışmayı, paylaşmayı, çocuklara bu deneyimi göstermeyi çok heyecan verici buluyorum. Haydi bahçelere…

Devamını oku

Yolculukları severim ama göçebe ruhlu değilim

Erendiz Atasü: “Türkiye’de hayatın hemen hemen her yönünde olduğu gibi kadın meselesinde de büyük çelişkiler mevcut. Evet, belli kesimlerde, kadının bilinçlenmesi, her alanda kendini gerçekleştirmesi belirgin biçimde yaygınlaştı ama belirli kesimlerde. Toplumun bir kısmında kadının durumunun fecaate dönüşmesinde ise yoksulluğun ve cahilliğin etkisi olduğu kadar, Türkiye’nin geçtiğimiz on yıllarda ‘yobazlığa’ itilmesinin büyük rolü var.”

Devamını oku

Antikanın merkezi Ayrancı

“Antikacılık farklı bir bakıştır hayata. Eskimiş, işe yaramaz diye atılan bir eşyanın içindeki ruhunu görürüz biz. Dedemizin, ninemizin dokunduğu, kullandığı, yaşanmışlık dolu tarafını hissederiz. O eşyada nefes alıp veren bir şeyler olduğunu biliriz. O duyguyu yakalamazsanız bu işi de yapamazsınız asla. Antika işi, bir eşyayı al-sattan ibaret değildir, olamaz. Çok zor bir iştir antikacılık, hatta bir gönül işidir, sevdadır…”

Devamını oku

Ankara’nın caz tarihi üzerine-2 

“Ankara Caz Festivali 25 yıldır hiç durmadan düzenleniyor. Az da olsa devam eden bu mekanlarda hala caz yapılıyor ama yıllar boyu ayakta kalan kulüpler yok artık. Ankara müzisyen çıkarmaya devam ediyor fakat bir caz sanatçısı için mekan alternatifi eskiye göre çok az ve yıllarca aynı mekanda caz yapma devri çoktan bitti.”

Devamını oku