“Şehir Planlama Aracı Olarak Ekosistem Hizmetleri: Çankaya İlçesi Örneği” kitabı yayınlandı
Doğa Koruma Merkezi (DKM) olarak, Doğa ve Şehirler Projesi kapsamında yayımladığımız “Şehir Planlama Aracı Olarak Ekosistem Hizmetleri: Çankaya İlçesi Örneği” kitabıyla yaşadığımız ilçedeki ekosistem hizmetlerinin neler olduğunu haritalama yöntemiyle ortaya koyup değerlendirmeye çalıştık. Yöneticiler için yeşil altyapı ve doğa tabanlı çözümleri dikkate alan önerilerde bulunduk, ekosistem hizmetlerinden en verimli biçimde nasıl faydalanılabileceğine ve bu hizmetlerin devamlılığının sağlanabilmesine yönelik örneklere değindik. T.C Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı tarafından koordine edilen Türkiye ve AB Arasında Sivil Toplum Diyaloğu-V Hibe Programı (CSD-V) çerçevesinde desteklenen projenin bu çalışmasına çok sayıda uzman ve Çankayalı katkı verdi.
Özellikle yerel yönetimlerin ekosistem hizmeti bakış açısıyla haritalara “mahalle ölçeğinde” tekrar bakmalarına ve bu yaklaşımla uzun vadede, kent ve kentli sağlığı için maliyeti daha düşük çözümlerle kentin sorunlarını ele almalarına katkı sağlayacağını düşündüğümüz kitapta, kentte yaşayanlar, yani sivil toplum ya da vatandaş için de hem gündelik uygulama hem de yerel demokraside talep mekanizmasını işletirken kullanabileceği öneriler ve bilgiler mevcut.
Çankayalı’nın “mahalleden” sorunun kaynağına bakabilmesini sağlayacak ve aynı zamanda yaşadığı mahallede ya da semtinde hangi ekosistemin olduğunu ve onun sunduğu hizmetleri fark edeceği, bu bilgi ile ekosistemi koruma, sürdürülebilir kılma ve belki de çoğaltmak için bir takım faaliyetler yapabileceği bir kaynak oluşturmuş olduk. Çankaya daha önce bu uygulamaları yapan, deneyen ve iş birliğine açık ve aynı zamanda Türkiye’nin en büyük ilçesi olarak hem bahsettiğimiz sorunlarla en çok mücadele eden hem de uygulamalarıyla “ilçe ölçeğinde” Türkiye’ye örnek olmaya aday bir belediye. Bu nedenle çalışmamızı Çankaya’da yaptık. Aynı zamanda DKM olarak Çankayalı olmamız bizim bu çalışma için daha fazla heyecanlanmamıza neden oldu.
Çalışmanın Ayrancı semti özelinde öne çıkan hizmetler durumu ise şöyle:
Yapılaşmanın yoğunlaştığı Ayrancı, Emek, Öveçler ve Mustafa Kemal mahalleleri ilçenin alt rakımlarında yer almaları nedeniyle sel-taşkın riskinin yüksek çıktığı ve önleme hizmeti sunacak doğal alanların bulunmadığı yerler.
Dikmen Vadisi örneği ise özellikle vadilerdeki yeşil alanların soğutma etkisinin ne denli güçlü olduğunu çalışmamızda ortaya koyuyor. Vadi tabanında yer yer açığa çıkan mevsimsel akarsular, geniş taç yapan yaşlı ağaçların varlığı Dikmen Vadisi’ni her bir hizmet için ayrı ayrı ön plana çıkarıyor. Doğal alanlar ve kentsel yeşil alanlar tarafından sağlanan yerel iklimin düzenlenmesi (yaz aylarında yüzey sıcaklığının düşürülmesi, ısı adalarının oluşmasının engellenmesi) hizmetinin mahallelerde nasıl değiştiğine baktığımızda da; yaz aylarında hissedilen yüzey sıcaklığının ilçe ortalamasının altında olduğu mahalleler arasında Ayrancı semti de öne çıkıyor.
Mahallelerin yüzey sıcaklık değeri ile barındırdıkları yeşil alan veya doğal alan miktarı arasında güçlü bir ilişki bulunuyor. Ayrancı semtinin vadiye yakınlığı, konut bahçelerindeki vejetasyon, bu hizmetin öne çıkmasına sebep olan etkenler. Örneğin, benzer geçmişlere sahip Seyrantepe ve Ayrancı mahalleleri arasındaki ısı farkı apartman bahçelerinin büyüklükleri ve ağaç varlıkları ile ilişkili. Ayrancı semtinde kentsel dönüşüm ile yapılaşmanın yoğunlaşması bu dengeyi bozmaya sebep olabilir. Bu nedenle konut bahçelerinin hava temizleme hizmetindeki rolü güçlendirilmeli, bahçelerin geçirimsiz yüzeylerle kaplanmasına izin verilmemeli. İmar yönetmeliğindeki bina/ağaç adedi hesabı yeniden gözden geçirilmeli, konut bahçeleri ve buraların kentsel dönüşüm çalışmalarında ağaç varlığının korunması ilkesi önemsenmeli. Mevcut ağaçların korunması ve yeni yapılacak binalarda yeşil çatılar teşvik edilmeli.
Eski binalar ise vergi düzenlemeleri ve diğer teşvik mekanizmalarıyla özendirilebilir. Yine özellikle yoğun yapısal dokuda yeşil alan yaratmanın mümkün olmadığı eski mahalleler için yeşil çatılar ve yol ağaçlandırmaları çözüm sunuyor. Karbon tutum hizmetinin daha iyi haritalanabilmesi için de kent/ilçe (ve mahalle) ölçeğinde “ağaç veri tabanının” oluşturulması gerekli. Kısa vadede en azından bitkisel envanter kayıt altına alınmalı.
Ayrancı ve Güzeltepe mahallesi ile bitişik olan Dikmen Vadisi ekosistem hizmetlerinden; rekreasyon hizmeti, vadi sistemi ile hava kirliliğinin azaltılması, soğutma işlevi ile şehrin kliması ve dahası bizim dışımızda pek çok canlıya habitat sağlıyor. Bu alanın, tıpkı diğer vadi sistemleri gibi hem Çankayalı hem de Ankara için ne kadar önemli olduğu bir kez daha görülüyor.
Son olarak; Ayrancı semti hem yapı yoğunluğu hem de ilçenin alt rakımlarında yer alması nedeniyle sel ve taşkın riskinin yüksek olduğu bir bölge. Sel taşkın önleme hizmetinin geliştirilmesi gereken mahallelerde yeşil ve/veya mavi altyapının güçlendirilmesi gerekiyor. Örneğin, riskli bölgelerde geçirimsiz yüzeylerin miktarı azaltılmalı, park ve rekreasyon alanlarında yapısal donatı elemanlarının kullanımı sınırlandırılmalı ve bu alanlarda su drenajını kolaylaştıracak uygulamalar geliştirilmeli. Çatı bahçeleri, yağmur bahçeleri gibi uygulamaların bu alanlarda teşvik edilmesi sorunun çözümüne katkı sunabilir.