Yazar Hakkında
1953 Ankara'da doğdu. 1976'da ODTÜ Ekonomi-İstatistik bölümünü bitirdi. 1979-1987 arasında Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde araştırma görevlisi olarak çalıştı. Bu arada Ankara Üniversitesi SBF sosyal politika yüksek lisansını tamamladı. 1987-2003 arasında Türk Exinbank'ta görev yaptı, buradan emekli oldu. Yayınlanmış pek çok kitap ve makalesi bulunmaktadır.

Bayram Kutlaması
Ankara’da Zafer Bayramı
Büyük Zafer Bayramı coşgun tezahürlerle kutlanmıştır. Resmi daireler kapanmış, her yer bayraklarla süslenmiştir.
Merasime sabah saat sekiz buçukta başlanmış ve ve bu saatte Sarıkışla’da, fırka karargâhında dokuz buçukta da büyük büyük erkânıharbiyede [genel kurmay başkanlığında] tebrik merasimi yapılmıştır.
Saat 10:30’da geçit resmi sahasında merasim başlamıştır. Bu merasimde Milli Müdafaa Vekili Zekâi Bey ve büyük erkânıharbiye reisi Asım [Gündüz] Paşa, şehrimizde bulunan diğer bilumum erkân ve ümerai askeriye, zabitan ve binlerce halk hazır bulunmuştur.

Alayın en kıdemsiz bir zabiti ve bundan sonra fırka Liva kumandanı miralay Tevfik ve Halkevi namına Haşim beyler tarafından birer nutuk söylenmiştir. Büyük bir geçit resmi ile merasime nihayet verilmiştir. Geçit resmine piyade, süvari ve topçu, jandarma kıtaatı ile iki teyyare filosu ve ayrıca bir temsil alayı iştirak etmiştir.
Öğleden sonra saat on altıda halkevinde merasim yapılmıştır. Burada başkumandanlık meydan muharebesini ve o günün hatıralarını anlatan hitabeler söylenmiş, şiirler okunmuş ve bir piyes temsil edilmiştir.
Gece saat yirmide büyük bir fener alayı ve bahçelerde tayyare cemiyeti menfaatine muhtelif eğlenceler tertip edilmiştir.
Şehir baştan başa ışık içindedir. Sokaklarda bayram sevinci ile, coşgun bir hayat ve hareket görülmektedir.. Halk, kendisine yaşama ve istiklâl haklarını kazandıran büyük zafer gününü samimî tezahürlerle kutlulamağa devam ediyor. (Milliyet, 31 Ağustos 1933)
Sağlık
Hükûmet Tabibi Olan İlk Kadın
Ankara vilâyeti hükûmet tabipliğine Mediha Raşit hanım tayin edilmiştir. Mediha Hanım, hükûmet tabibi olan ilk doktordur. (Vakit, 19 Ağustos 1933)
Sosyal Yaşam
[Ankara’da Bir Zamanlar Museviler Vardı!]
Ankara Musevilerinin Bir İçtimaı
Ankara Musevileri dün akşam Türklük Kültür Kulübü’nde bir toplantı yapmışlardır. Bu içtimada Gazi Antep meb’usu Nuri Bey de hazır bulunmuştur. Riyaseticumhur orkestra şefi tarafından Musevilere İstiklâl marşı öğretilmiş, marş hep birlikte teganni edilmiştir. Ankara Musevileri Halkevine kaydolunmaktadırlar. (Cumhuriyet, 24 Ağustos 1933)

Ekonomi
Ankara’da Çeltik Fabrikası Kuruluyor
Memleketimizin muayyen bazı mıntakalarında yetiştirilen ve Ziraat Vekâleti’nce de ıslah ve tevsiine çalışılan pirinç mahsulü, memleketimizin bilhassa istikbalde mühim bir gelir kaynağı olacaktır. Ziraat Vekâletince bu mahsulün ıslahına muayyen bir program dahilinde çalışılmaktadır. Pirinç yetiştirilen mıntakalardan bir kısmı da Ankara vilâyeti dahilindedir. Vilâyetimizde Beypazarı, Ayaş, Kızılcahamam kazaları pirinç yetiştiren mıntakalardır.
Bu mahsulün kıymetlendirilmesi ve netiyce itibariyle yetiştiren köylünün daha çok faydalanması hususları vilâyetçe düşünülmekte ve vilâyet makamı buna çok ehemmiyet vermektedir. Bunun için de yapılacak iş halen yetiştirilen pirinçlerin taşsız, topraksız ve kırıksız, temiz olarak piyasaya çıkarılmasının temini meselesidir. … Bu da ihtiyacı karşılayabilecek bir çeltik fabrikasının tesisi ile mümkündür. … Vilâyet, köylümüzün yetiştirdiği pirinci daha ziyade müsait bir fiatla satabilmesi için bir çeltik fabrikası tesisi etrafında ciddi bir surette meşgul olmaktadır. (Hakimiyeti Milliye, 8 Ağustos 1933)

Seyyar Satıcılar
İşportacılar Fazlalaştı, Bilhassa Halı Satanlar
İşportacıların ana caddelerde belediyece kaldırılması üzerine bu kabil seyyar esnaf daha pratik bir satış şekli buldu: Elde ve sırtta, daime seferber bir vaziyette satıcılık yapmak…
Bunlar neler satmazlar? Bir liraya ayakkabı, yirmi kuruşa kayış, korsa, fanila, yüz kuruşa yatak çarşafı, yedi buçuğa boyunbağı, on kuruşa çorap. Bu kabil esnafın bir de halı satanları vardır ki belediyenin bunu ne zaman kaldıracağını merak ediyoruz. Halı kadar mikrop nakli vasıta çok az bulunur. Bu halıcıların üç beş halı birden yüklenerek sokaklarda ve yaya kaldırımlarında herkese sürünerek icrayı sanat elemeleri çekilir şey değildir. Bunların mikdarı da o kadar fazladır ki her gün bir ikisine sürünmemekliğin ihtimali yoktur. (Milliyet/Ankara Postası, 13 Ağustos 1933)

Çarşı-Pazar
Meyve Ucuzluğu
Bugün hâlde üzüm 25-30, topatan kavun 20, Kırkağaç kavunu 25, karpuz 10, şeftali 25-30, kayısı 20, akça armudu 30, Malatya armudu 25, vişne 20, Amasya elması 35, ekşi elma 20, erik 20 kuruşa satılmaktadır. (Milliyet/Ankara Postası, 18 Ağustos 1933)
20 Kuruşa Domates
Dün sabah hâlde sırık domatesin okkası perakende olarak yirmi kuruşa satılmış ve akşama doğru on beşe inmiştir. Vakıa bu bahalılığa halk, lâyık olduğu fiil cevabı vererek hale uğramamaktadır. Ancak etin okkası 25’e satıldığı şu bol mevsimde yirmiye domates satılmasına belediye nasıl müsaade ediyor? Muhterem belediyemizin hal ile biraz daha yakından alâkadar olmasını rica ederiz. (Milliyet/Ankara Postası, 24 Ağustos 1933)

Haberleşme
Ankara-İstanbul-İzmir Telefonu Hazırlanıyor
Ankara ve İstanbul’u İzmir’e bağlıyacak olan telefon hattının Bursa’dan itibaren yüz kilometrelik kısmı yapılmıştır. Geri kalan 200 kilometresinin de Teşrinisani [Kasım] içinde tamamile yapılmış olacağı tahmin ediliyor. (Vakit, 4 Ağustos 1933)
Ulaştırma
Bisiklet Merakı
Düz asfalt caddeler Ankara’da bisiklete binmek merakını arttırdı. Otobüslerin berbat vaziyette olmaları ve pahalı bulunmaları da bağlarda oturanların birer bisiklet edinmelerine sebep oldu.
Bu merak o kadar ilerledi ki; adetleri mühim bir yekûn teşkil eden bisiklet kiralayıcı dükkânlarından başka seyyar bisiklet kiralayıcıları da türedi.
[İş Bankasının önünde] bisiklet kiralayanlar Çankırı caddesinin dümdüz asfaltı üzerinde bir aşağı bir yukarı gezer ve otomobiller arasında yalpa vurarak onların seyriseferlerini işkâl ederler. …
Öğrendiğimize göre bunları kiralamak da ucuzdur. İyi markalı ve yeni velospetlerin saati altmış ve elliye, orta halilerin de otuz kuruşadır. (Milliyet/Ankara Postası, 18 Ağustos 1933)
Cebeci Yolu Açılıyor
Samanpazarını Cebeci’ye bağlayacak olan büyük yolun iki tarafındaki binalar yıkılmış, toprak tesviyesi bitmiştir. Kışa kadar yol işlemeğe açılacaktır.
Bu yol tamamen bittikten sonra istasyon caddesine bağlanacak bu suretle Cebeci’den, kolayca hem istasyona hem de Samanpazarı’ndan şehre gelmek kabil olacaktır. Cebeci yolsuzluktan kurtulacaktır. (Hakimiyeti Milliye, 8 Ağustos 1933)

Altyapı Sorunlar
Ankara İçme Suyu
Ankara içme suyu komisyonu tarafından şehir içme suyu ihtiyacının temini için yapılmakta olan işler program dahilinde yürümektedir. …
…Halen şehre gelmekte olan su mikdarı azalmağa başlamıştır. Mevsimin en kurak zamanına yaklaşılmış olması ve esasen kışın kurak geçmesi suyun eksilmeğe başlamasını çok tabii göstermektedir. (Hakimiyeti Milliye, 2 Ağustos 1933)
Su Sıkıntısı
Ankara’da her sene olduğu gibi bu sene de şehir suyu sıkıntısı başlamıştır. Suyun varidatı gayrimuntazam bir seyir takip etmekte ve şehre su verilmesi de bu seyre göre tanzim olunmaktadır.
Hâlen halkın mümkün olduğu kadar az sıkıntı çekmesi için sular eskişehir tarafında geceleri kesilmekte ve bu inkıta müddeti o günkü su varidatına göre uzayıp kısalmaktadır. (Milliyet/Ankara Postası, 13 Ağustos 1933)
