Toplumcu Belediyecilik yolunda bir çaba, emek ve girişim olarak Çankaya Belde AŞ (2009-2014)

Bülent Tanık’ın 2009 yerel seçimlerinde aday olmak için oluşturduğu teknik ekibe dahil olmuştum. Süreç Bülent Tanık’ın Çankaya Belediye Başkanlığı ile sonuçlanınca benim de Çankaya Belde AŞ’nin başına geçeceğim netleşti. Kadro kurma telaşıyla geçen ilk günlerden sonra acilen çözülmesi gereken sorunlar vardı karşımızda. Bunları çözmek için en temel unsurun insanların katılımı olduğunun farkındaydık. “Yeni Toplumcu Belediye” programı ışığında Çankaya Belde AŞ’nin yolculuğu başlamıştı artık.

2009 Yerel Seçimleri ve Küresel Kriz Koşulları

2009 yerel yönetim seçimleri ağır bir küresel ekonomik krizin sonuçlarının ülkemizde de yaşandığı bir sürece denk geliyordu. İktidar her ne kadar “teğet geçti” deyip krizin politik sonuçlarından kaçınmaya çalışsa da, işsizlik ve enflasyon bu sonuçlardan iktidarın politik olarak sakınamayacağını gösteriyordu.

Bu süreçte yerel seçimler, okul ve oda yıllarında sürekli dillendirdiğimiz “Toplumcu Belediyecilik” uygulamalarının –“ekonomik krizi”de göz önüne alarak– geniş halk kitleleri için hayata geçirilmesi bağlamında fırsat sunabileceğini düşünüyordum.

Seçimlerde Aday Adayları

Bu çerçevede Bülent Tanık’ın 2009 seçimleri için “Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı” olmak için oluşturduğu teknik ekibe dahil olmuştum ve özellikle kentsel dönüşüm konusunda katkı veriyordum. Adaylığa ilişkin siyasi çalışmalar yapmak gerektiğinde de bu süreçte rol almaya başlamıştım. Partinin “Bilim, Yönetim ve Kültür Platformu” üyesi olmuştum. Belediyecilikle ilgili fikirlerimi hayata geçirmek için Mamak Belediye Meclis Üyeliği için aday adayı olarak da başvurmuştum. 

Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adaylığı için teknik çalışmalarla başlayan süreç Bülent Tanık’ın Çankaya Belediye Başkan adaylığı ile sonuçlandı. Hızlı ve yoğun geçen bir kampanya sürecinden sonra kendimi mazbatalarını alan meclis üyeleri ve belediye başkanı ile Çankaya Belediyesi’nin o günlerde kolej binasında bulunan hizmet binasına girerken bulmuştum. Cahit Sıtkı tabiriyle tam yolun yarısını yeni geçmiş yaşımla, aklımdan, topluma yararlı işler yapmayacaksak bu binaya girmenin anlamsız olduğu geçiyordu. 

2011 yılı Çankaya Belde AŞ Genel Kurul Toplantısı.

Çankaya Belediye Binasında 45 günlük mesai

Makamın devir tesliminde eski ve yeni belediye başkanı, ilçe başkanı, ilçe sekreteri ve özel kalem müdürüyle birlikte yer almıştım. Belediye döneminin başlaması ile birlikte Çankaya Belde AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Genel Müdürlüğünü yapacağım netleşmişti.

Şirket genel kurulu yapılana kadar eski bir başkan yardımcısının odasında envanter çalışması yapıyor, önceki dönem yapılan yıkımın mali, arsa varlığı, personel vb yönlerden boyutlarını tespit etmeye çalışıyordum. 

Bir yandan büyük bir kaos içerisinde gelen gidenle, yeni tanıştıklarım arasında penceremden  Kolejin iç avlusunda her seferinde farklı taşeron yapılarda istihdam edilmiş ve 8 aydır maaşlarını alamayan personelin büyük bir tükenmişlik içinde attığı voltalar dikkatimi çekiyordu. Belediyenin bir biriminden diğer birimine geçerken, tanıyanlar durduruyor, sorunlarına nasıl çözüm bulacaklarını yetkili gördükleri bizlere soruyorlardı.

2009, Mayıs 15; Çankaya Belde AŞ’nde yeni dönemi başlatıyoruz…

Tüm bu karmaşa içerisinde Mayıs’ın 15’inde Çankaya Belde AŞ’nin genel kurulunu yapıp şirket yönetimini devir alarak Reşat Nuri Sokak’taki şirket merkezinde çalışmaya başlamıştım. İlk günler kadro kurma telaşıyla geçiyordu, ama öncelikle acilen çözülmesi gereken üç sorun vardı karşımızda…

Spor kulübünde ve diğer taşeron yapılarda istihdam edilmiş, 8 aydır maaş alamamış ve tükenmişlik sendromuna girmiş yüzlerce personel,

5 yıldır maaş dışında ikramiye vb hiçbir sosyal hakkının ödemesi yapılmamış şirket personeli,

Yeni yönetime devredilmeyen Spor Kulübü’nün yönetimi altındaki Ahlatlıbel ve Lozan tesisleri.

2004-2009 dönemi Çankaya Belediyesi’ni irdelendiğimizde, çalışanların ve Çankayalı yurttaşların insan haysiyet ve onurunu hiçe sayan uygulamaları burada tekrar sıralamak istemem. Dönemin şahitleri iyi hatırlayacaktır. 

Bu süreci tersine çevirecek, yapacağımız işleri temsil edecek Yeni Toplumcu Belediye belediye logosunun altına çoktan yerleştirilmişti ama toplumcu uygulamaları hayata geçirmek sancılı bir süreçti. 

Bu sürecin ağır yükünü yüklenmekte benim yönettiğim şirketin inisiyatifi alması gerekmişti. Belediyecilik döneminin ilk 6 ayı içerisinde şirket için oluşturduğumuz logo, misyon, vizyon çalışmasında şirketin ana yönelimini Yeni Toplumcu Belediyeciliğin Hizmetinde olarak belirlemiştik. Bu bizim TMMOB günlerimizde kullandığımız Mühendisler, Mimarlar, Şehir Plancıları Halkın Hizmetinde… sloganına bir göndermeydi aslında..

Elini Taşın Altına İlk Koyma Halleri

Yukarda saydığım temel sorunlara ilişkin temel politikaları uygulamaya başlamıştık.  

Temmuz ayı itibariyle Spor Kulübü ve tüm diğer taşerondaki Çankaya Belediyesi birimlerinde çalışan işçileri Çankaya Belde Anonim Şirketi’nde almaya başlamış Ekim ayına kadar bu süreci tamamlamıştık. Bu süreçte önceliği belediyenin en önemli hizmetlerinden birisi olan ve Eylül ayında açılacak belediye kreşlerinin öğretmenlerine vermiştik.

Şirketin sermaye arttırımı ve şirketin mevcut işçilerinin geriye dönük 5 yıllık ödemelerini yapılması için belediyeden kaynak aktarılmasının önü açılmıştı.

Çankaya Belediye Meclisi’nin Spor Kulübüne yaptığı Ahlatlıbel ve Lozan Park tahsislerini kaldırması sonrası Belediye ile sözleşme imzalayarak bu tesislerin işletmesini devir almıştık. Spor Kulübü tahsisin iptalini mahkeme kanalında durdurup biraz zaman kazanmıştı ama Eylül ayı itibari ile tesislerin işletmesi şirkete geçmişti. Fakat bu devir o kadar nizami bir koşullarda gerçekleşmedi ne yazık ki… Teslim alındığında arazinin kendisi dışında büyük bir yıkım, boşaltılmış sökülmüş demirbaşları ile adeta tesis olmaktan çıkmış bir yapı idi. Buraları hızla hizmete sokmak gerekiyordu, çünkü o günün şartlarında 600 binin üstündeki nüfusa sahip Çankayalıların en önemli hafta sonu etkinliği buraların açık ağaç ve çim alanlarında bulunmaktı. Bu şekli ile tepkilerin hızla çoğalması ihtimal dahilindeydi. Çankayalılar belediyenin eski yönetimi ile yaşanan problemlerin muhatabı değildi doğal olarak… 

Çankaya Belde AŞ-İmar AŞ, Öveçler TODAM, Ahşap Oyuncak Atölyesi, Satış Mağazası ve Çengel 2 birimlerinden oluşan Sosyal Projeler Merkezi

Mekan Her Şeydir

İlk 6 ayda temel sorunların tespiti ve çözüme dönük yaklaşımlar hayata geçmeye başlaması ile birlikte, şirketin çizilen vizyonuna uygun yaklaşımı temsil edecek mekanlar ve araçlarla donatılması ihtiyacı netleşmişti. Tek apartman dairesinden oluşan bir şirket merkezi yerine şirketin kamusal kimliğini temsil edecek, bulunduğu semtte belediye binası olarak faaliyet gösterecek ve sosyal projelere ev sahipliği yapacak bir mekan arayışını başlattık. Bu Çankaya Belediyesi’nin de Kolej’de bulunan merkez binasının Kızılay merkezine taşınması ile paralel bir anlayışı ifade ediyordu. 

Böyle bir binayı Öveçler’de cadde üstünde epeydir de boş olarak duran bir yerde bulmuştuk. Sahibi bu belediyenin bir belediye binası olarak kullanılmasını çok hoş karşılamış ve uygun bedelle de kiralamıştı. 

Çankaya Belediyesi Sosyal Projeler Merkezi” levhasını taktığımız bina Çankaya Belde AŞ ve Çankaya  İmar AŞ ‘nin merkezlerini, Öveçler Semt Merkezi (TODAM), Ahşap Atölyesi, Ahşap Oyuncak Satış Birimi, Ç’engel Kafe 2 ile engelli erişimine uygun bir bina olarak Mayıs 2010’da faaliyete başlamıştı.

ÇAÇOY Çankaya Ahşap Oyuncak Atölyesi.

İlk Yılın Ardından Toplumcu Uygulamaların Zemini Hazırdı

İlk yıl gerçekten bir restorasyon-yapılanma dönemi olmuştu. Çankaya Belde AŞ bine yaklaşan personeli, hizmet vermeye başladığı sosyal tesisleri ve kurumsal kimliğini yansıtan mekanı ile “Toplumcu Belediyecilik”e hizmet edebilecek bir donanıma kavuşmuştu.

Gazete Çankaya Standı ve Stand yerleri.

Toplumcu Belediyecilik”e hizmet etme misyonu biçtiğimiz Çankaya Belde AŞ’nin vizyonunu “belediye hizmetlerini piyasa rasyonalitelerine göre değil toplumsal ihtiyaçlara göre sunma” olarak belirlemiştik. Bunu sağlamak için en temel unsurun insanların katılımı olduğunun farkındaydık. Çankaya Belde AŞ bir şirket olmasına rağmen bu katılımı sağlayacak bir siyasi perspektifi Belediye Başkanı Bülent Tanık tarafından ortaya konan “Yeni Toplumcu Belediye” programı ışığında şirket yönetim kurulu, profesyonel yöneticileri ve belediyedeki birlikte çalıştığımız bürokratlarla birlikte oluşturmuştuk.   

Personel ve istihdam projeleri, belediye tesisleri ve sosyal projeler başlıkları altında topladığımız şirket faaliyetleri olarak kadın temizlik işçileri, vatandaş refakat görevlileri gibi yeni istihdam projeleri, “Gazete Çankaya” ile ilçe kimliğini yansıtan bir basılı medya ve cankayabelediyesi.tv adlı internet medyasını oluşturma, belediyeye ait kreşlerin personel ve pedagojik olarak yeniden yapılanması, 1000 Çocuk Korosu gibi çocuklara dönük yapılanmalar, engellilere dönük sosyal projeler,  halka açık belediye tesislerinin yeniden yapılanması, şirket personelinin belediye işkolunda sendikalaşması ve daha nice toplumcu-yaratıcı çalışma için Çankaya Belde AŞ’nin yolculuğu başlamıştı artık. 


Çankaya Belde AŞ 2009-2014 Dönem Belgeseli

Çankaya Belde AŞ 2009-2014 Dönemi Sosyal Projesi ÇAÇOY Belgeseli

Yazar Hakkında

Web | + Yazarın diğer yazıları

1989 Ankara Atatürk Lisesi mezunudur. ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden 1994 lisans derecesi almıştır. ODTÜ Kentsel Politika Planlama Yerel Yönetimler Bölümü ve AÜ Kent ve Çevre Bilimleri'nde yüksek lisans çalışmaları yapmıştır. Pandemi döneminde İzmir Katip Çelebi Üniversitesi'nde "Medya ve İletişim Yüksek Lisansı"nı tamamlamıştır.
1994 yılında TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Sekreter Yardımcısı olarak başladığı Oda’da 1996 yılında Merkez Yönetim Kuruluna seçildi. 2001 yılında başladığı TMMOB Genel Sekreter Yardımcılığı görevini 2004 yılının sonuna kadar sürdürdü. 2002-2008 yılları arasında TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi Başkanı, II. Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmıştır.
Halen kurucusu olduğu Kent-Lab Derneği (www.kentlab.org) ile sivil alanda hak savunuculuğu yapmaya devam etmektedir.
Çankaya Belediyesi Belde A.Ş. Genel Müdürlüğü’nden (2009-2014) sonra bir eğitim ve danışmanlık şirketi kurarak İş-Kur Kursları düzenledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası'na danışmanlık yaptı.
2019'dan bu yana da Çiğli Belediyesi'nde "İklim Değişikliği ve Ekoloji" konularında danışmanlık yapmaktadır.

Ücretsiz E-Bülten Abonesi Olun

9 Responses to “Toplumcu Belediyecilik yolunda bir çaba, emek ve girişim olarak Çankaya Belde AŞ (2009-2014)”

  • Cengiz Türksoy Yanıtla

    Dikkatimi çeken asıl şu: “Toplumcu belediyecilik” söyleminin içinin boşluğu. Bu söylemi kullananların, her seferinde içini yeniden ve kendisine göre doldurma çabaları. Bu durum bana yıllar önceki Ecevit’in “köykent projesi”ni anımsattı. Merhum Ali Topuz, bakan olarak bize, “köykent projesini başlatıyoruz, hadi bakalım” dediğinde, yıllarca söylem olarak kullanılan bu kavramın içinin ne denli boş olduğunu görmüştük. CHP’nin ve Ecevit’in hiçbir yayınında köykentin yaşamdaki karşılığı yoktu. Aylarca, SSCB, İsrail, Tanzanya, İran gibi ülkelerdeki benzer söylemli projeleri inceledik ve kendimizce bir köykent projesi ürettik. Yaptığımız sunumdan sonra merhum Ecevit; “köykent de neymiş diyenler görsün. İşte köykent bu” demişti. “Toplumcu belediyecilik” de böyle bir şey. Oysa toplumcu belediyecilik, her şeyden önce, belediyeyi gerçek bir halk kurumu haline getirmekle başlar. Bunu başarmak ise, CHP’lilerin, CHP ideolojisinin, CHP’li kadroların altından kalkabileceği; dahası, kalkmak isteyebileceği bir iş değildir.

  • Bir enkaz devralmıştınız hatırlıyorum.. bu enkazı ancak çalışkan bir ekip kaldırır demişlerdi .. öyle de oldu.. devamı gelebilseydi bugün çankayada herşey çok farklı olurdu.. sonrası ranta teslim olan bir Çankaya oldu maalesef..

  • İbrahim Soğancı Yanıtla

    Serdar hocam eline sağlık. Ama Kapitalizm koşulları içerisinde “toplumcu belediyecilik” hiç kolay birşey değildir. Sistem eninde sonunda tüm ilişkileri piyasa koşullarına tabi kılar. Elbette iyi niyetli denemeler mümkündür ama açıkçası ben piyasa ekonomisi içerisinde herhangi bir şeyin toplumcu olabilme olanağını görmüyorum.

  • Bülent Tanık dönemi AKP’nin bize dayattığı asfalt, kaldırım, çöp, park belediyeciliğinin yanında toplumsal bir örgütlenme alanı olarak belediyeciliği tanımlıyordu. Güzel günlerdi. Bayrağı daha ileri taşıyacağız.

  • O günlerin şahidi olarak, sevgili Karaduman’a hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum…

  • Özlem İbiş Yılmaz Yanıtla

    Serdar Abi, hep merak ettigim bir donemdi. Tabi etkin olarak siyasetin icinde olmadigim icin hep parca pincik idi ogrendiklerim. Emeklerinize saglik. Gercek anlamda “toplumcu belediyeciligi” benimseyen ve calisan herkesin de yolu acik olsun.

  • Serdarcım düşünülenler, çabalar, yapılmaya çalışılanlar vb. çok değerli ancak daha önemlisi bunların arşivlenip bir toplumsal bellek için evrilmesi… O yüzden yazdıkların geçmiş ve gelecek adına oluşabilecek toplumsal bellek için yol gösterici önemli bir kalıcı bir dokümandır da. Kutluyorum.

  • Çok güzel çalışma yaptınız dürüst bir yönetim tarzınız vardı serdar hocam.

  • Vecihi Orhan Coşkun Yanıtla

    Bu tür bilgi ve deneyim paylaşımların genç arkadaşlarımıza yol gösterici olması açısından çok yararlı olacağını düşünüyorum. Sağol.

Yorum yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir