Kantin-Organic

Farabi Sokak’ta bulunan adı gibi gerçek ve doğal bir işletme burası. Zaten “Kantin’’ kelimesini görünce, öğrencilik yıllarımızın, uğrak yeri olan kantinleri gülümseyerek hatırlıyoruz. Anıl Hanım’ın ‘kantinini’ görünce de aynı şey oldu; samimiyet ve geçmiş.

Uzun süredir burayı yazmak istiyordum, belki adından, belki dışarıda duran kocaman ahşap kantin masalarının çekiciliğinden. Sahibinin bir kadın olması ve yazının Mart ayına denk gelmesi daha da cezbedici oldu. Evet, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun! Hem bir işletmeci hem de Yoga uzmanı olan Anıl Hanım ile yaptığımız sohbette kadın olmanın zaten ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırlayacağız:

Anıl Hanım sizi tanıyalım ve Kantin’in nasıl oluştuğunun hikayesine de giriş yapalım:

Bu anlamlı sohbet için öncellikle teşekkür ederim. Ankara Üniversitesi Biyoloji Bölümü mezunuyum, yani biyoloğum. Mesleğimi severek yapıyordum, yıllarca hastanelerde görev aldım. Önceleri çok rahatsız etmeyen ama daha sonra ciddi bir sağlık sorunu haline gelen bel fıtığım yüzünden işi bırakmak zorunda kaldım. Birçok yol denedim, tedaviler doktorlar… Daha sonra bu arayış içersinde bir profesör doktor ile tanıştım ve bana yogaya başlamamı önerdi ve bu tavsiye ile yoga hayatıma girdi.

Sizin için bir kırılma noktası denilebilir mi? Hangi yıl oldu bu olaylar?

2013-2014 yılları arasında. Evet tam anlamıyla kırılma noktası oldu. Yoga eğitimlerim başladı, bunun yanında Fitoterapi üzerine yüksek lisans yapıyordum ve tiyatro eğitimlerim vardı. Bitkileri öğrenmek, doğal olmak benim için ön plana çıkmıştı, bu düşünce ile 5 kişi ortak olarak Ankara’nın ilk vegan kafesini Tunus Caddesinde açtık; ismi ‘Veganka’ idi. 

Yoga eğitimleriniz devam ediyor bu sırada değil mi?

Tabi. Hatta yoga ile bel ağrılarımı yönetmeyi öğrendim.Bununla beraber doktor tedavilerim de devam ediyordu ve bir süre sonra yoga her şeyin önüne geçti. 2016 yılında Atölye Yoga stüdyosu açıldı. Burada seanslar veriyorum hala, uzmanlar yetiştiriyoruz.

Peki ya Kantin?

Tüm bunların sonunda yoga stüdyosuna gelenler hep sağlıklı, doğal, organik, beslenmek istediklerini söylüyorlardı. Hani olur ya spor salonlarında, spor sonrası vitamin barlar, insanlar gider orada sağlıklı bir şeyler içer. Biz de eşimle bu fikri hayata geçirelim dedik ve ‘Kantin-Organic’ adında bu mekanı açtık. 

Harika! Tam ihtiyaç doğrultusunda olmuş, siz de her şey birbirini tamamlamış gibi. Kantin’de neler bulabiliriz?

Kantin’de vegan ve vejeteryan ürünler var, organik doğal ürünler var. Gittiğim yerlerde insanlarla tanışıp yerel-doğal ürünlerini hem anlaşma yaparak satıyorum, onlara da destek oluyorum hem de değişik ürünler keşfetmiş oluyorum. Aynı zamanda burası organik bir market, glutensiz ürünlerimiz de mevcut.

Aslında sizin hikayeniz de tam olarak mücadeleci, emek veren, vazgeçmeyen bir kadının hikayesi ve gördüğüm kadarıyla Ayrancı Semtinden hiç kopmamışsınız. Neden Ayrancı?

İlk başta; yaşadığım yer yıllardır, çevrem burada. Ayrancı, bilinç düzeyi yüksek olan insanları barındırıyor. Bunu deneyimledim, çok insanla karşılaşarak. İnsanlar samimi, birbirine selam veriyor, bu da daha fazla güven duygusu hissettiriyor. Bir de alternatif grup çok fazla, bu tür aktivitelere açık bir semt.

Sizce Ayrancı güvenli mi? Ayrancı’da kadın olmak nasıl? Kadın, erkek, çocuklar eşit olarak her şeyden yararlanabiliyor mu?  Gece rahat dışarı çıkabiliyor musunuz? Ulaşım kolay mı?

Ayrancı’da şimdiye kadar ciddi bir sorun yaşamadım. Geç saatlerde iş çıkışı tek başıma eve gittiğim de oldu. Tabi her zaman gelişmeye açık bir yer. Sokaklar korkutucu değil ama bazı ara sokaklarda daha fazla aydınlatma yapılabilir. Kadın-erkek olarak ayırmak istemem. İnsanın yaşayabileceği bir yer olmalı. Bu her yer için geçerli. Yaşam odaklı olmalı yapılan her şey.

Çocuklu anneler için, sokaklar uygun mu? Spor etkinlikleri, kreşler yeterli mi? Herkes yararlanabiliyor mu?

Sağlık hizmetleri yetersiz. Yogaya çok fazla hamile kadın geliyor. Gerek onlar için, gerek bebek arabalı kadınlar için yollar, kaldırımlar yürümek için uygun değil. Hem çok eğimli hem de geçişlerde rampalar yok. Ayrancı daha önce de dediğim gibi farklı aktivitelere açık bir semt. Bunların çoğunu spor aktiviteleri oluştururuyor. Yoga stüdyoları, pilates stüdyoları, fitness salonları vs. Çocuklu kadınların, çocuklarını rahatlıkla bırakabilecekleri daha fazla kreş olmalı.

Şiddet olayları için ne yorum yaparsınız? Bulunduğunuz semtte hiç başınıza geldi mi veya tanık oldunuz mu?

Şiddetin her türlüsü her canlı için çok kötü. Burada hiç başıma gelmedi veya tanık olmadım ama eğer olursam kesinlikle sesimi çıkarırım yani fark edilmesini sağlarım. Dilerim ki tüm kentler, mahalleler, sokaklar her zaman herkes için yaşanabilir yerler olur.

Bu güzel sohbet ve bilgiler için teşekkürler. Semtimizde özellikle kadın çalışanların bu kadar çok olması ve mücadeleci olması her zaman o yeri ileriye taşıyacaktır. 

Yazar Hakkında

+ Yazarın diğer yazıları
Ücretsiz E-Bülten Abonesi Olun

Yorum yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir