Yazar Hakkında
1967 Ankara doğumlu. Gazi Üniversitesi Ekonometri Bölümünden mezun oldu. 1995 yılından bu yana kendi firmasında yayıncılık yapmaktadır. 2014-2019 arasında Çankaya Belediyesi Meclis Üyeliği yaptı.
İtalya Şubat ayında COVID-19 nedeniyle tecrit altına girdiğinde, ülke salgınla savaşmak için bir araya geldi. Opera sanatçıları ve müzisyenler balkonlarından verdikleri küçük konserlerle komşularını şımartırken pencerelerde andrá tutto bene (herşey iyi olacak) sözleriyle gökkuşağı bayrakları asılıydı.


Salgın sırasında, teması azaltma, sosyal mesafe gibi kurallar nedeniyle zorlanan ve işlerini sürdürmek için çareler düşünen Floransa’daki yaratıcı restoran ve bar sahipleri, işlerini ve şehrin ruhunu canlı tutmak için bir tuhaf ortaçağ mimari uygulamasından ilham aldılar ve şehrin dört bir yanındaki şarap pencereleri yeniden açıldı!
Pencereler veba sırasında benzer bir amaç için kullanıldı.
Ülke çapındaki korona virüsü krizi sırasında, Floransa’daki Vivoli dondurma salonu, Mayıs ayından itibaren kendi şarap pencerelerinden kahve, içecek ve dondurma satma fikrini ortaya attı. Yiyecek ve içeceklerin dağıtımında bulaşıcılığı önleyici bu ilginç yöntem, hızla örnek alınan bir başarı oldu ve Floransa’daki başka üç büyük restoran tarafından kopyalandı.


Sanat tarihçisi Diletta Corsini, Floransa’daki ‘kara ölüm’ veya ‘hıyarcıklı veba salgını’ sırasında şarap pencerelerinin kullanımından bahseden 1634 yılına ait harika bir belge buldu. İnsanlar 1600’lerde hıyarcıklı vebanın bulaşma yöntemini tespit edememiş olsalar da bulaşmayı önlemek için yöntemler aradılar. Zaten normal olarak kullanılan şarap pencereleri de özellikle mikropsuz ticari işlemler için kullanışlı hale geldi. Pencerelerin 1532’de inşa edilmeye başladığı ve 19. yüzyıla kadar devam ettiği biliniyor.
Saray, fazla şarabı alt sınıflara ‘temas etmeden’ satabiliyordu.
‘Şarap Pencereleri’ veya ‘buchette del vino’ denilen ve orijinal olarak saraydaki fazla şarabı Floransa’nın işçi sınıfına satmak için kullanılan bu küçük kapaklar, satış sırasında Floransa’nın saray efradı ile yoksul işçilerin yüz yüze gelmemesinin bir yöntemi oldular. Böylelikle işçiler saraya girmeden, sarayın şarabını satın alabiliyorlardı.
Şarap şişesi pencereden müşteriye veriliyor, ödeme ise madeni paraları koymak için müşteriye uzatılan metal bir tabak aracılığıyla gerçekleşiyordu. Metal tabağa konan madeni paralar da toplanmadan önce sirke ile dezenfekte ediliyordu.
Şarap satıcıları, müşteri tarafından getirilen şarap şişelerine temastan kaçınmak için ise iki farklı yöntem bulmuştu; ya müşteri önceden satıcı tarafından şişelenmiş şaraplardan satın alıyor ya da sarayın iç tarafındaki şarap fıçısına bağlanmış metal bir boru, şarap penceresinden uzatılarak müşterinin kendi şişesini buradan doldurması sağlanıyordu. Şarabın kolay akabilmesi için de fıçı biraz yüksek bir yere yerleştirilmişti.

Dünya şarap pencerelerini konuşuyor.
Bu hikaye İtalyan gazeteleri ve haber siteleri tarafından yayınlanırken, ABD’de Business Insider haber sitesi ve ünlü New York Post gazetesinin de ilgisini çekti. Ve ardından ortaçağ şarap pencereleri, dünyanın dört bir yanındaki düzinelerce başka televizyon, radyo, gazete, web sitesi ve blog tarafından konu edildi.
Floransa ve Toskana’ya özgü olan bu şarap pencereleri bir zamanlar günlük yaşamın bir parçasıydı. Bölgedeki Rönesans harikalarının ve Duomo Katedrali’nin güzelliğinin gölgesinde kalan bu yapılar, Floransa mimarisi içinde de yıllarca gözden kaçtı.
Pandemiyle birlikte yeniden gündeme gelen, eski saraylara ve asil hanelere bağlı olan bu tarihi şarap pencereleri, çoğu orta çağa kadar uzanan Floransa çevresinde görülebilir. Yalnızca Floransa’nın eski şehir duvarları içinde 150’den fazla şarap penceresi bulunuyor.



Yeni normalin bir parçası.
Floransalılar şimdi haklı olarak bu eşsiz tarih parçalarına sahip çıkıyorlar. 2016 yılında hem turistler hem de yerel halk arasında farkındalık yaratmaya yardımcı olmak için kurulan Şarap Penceresi Derneği de onları korumak, belgelemek ve tanıtmak için bir görev üstleniyor. Artık tüm pencereler koruma altında ancak vandalizm hala bir sorun.

Derneğin başkanı Matteo Faglia, COVID’den sonra şarap pencerelerine yönelik tutumların değişmeye başlayacağını umuyor; “insanlar pencerelerin ne olduğunun ve geçmişinin farkına vardığında onlara daha fazla saygı duyma eğilimindeler. Bu nedenle tüm şarap pencerelerine bir plaket koymak istiyoruz” diyor.
Belki de şarap pencereleri Floransa’nın “yeni normal”inin bir parçası olacak.