Ayrancı semti antikacıları, eskicileri, sahafları, ikinci el dükkanları ile birlikte eski kültürünü yaşatmaya devam eden bir semt. Özünde semt kültürünün de bir parçası olan eski, geçmişin günümüze taşınması için bir vesile. Benzer şekilde kitaplar da zamanı ve mekanı birbiriyle buluşturan nesnelerken eskilerin ve yenilerin birlikte yaşadığı Ayrancı’da eski kitap satıcıları üzerine konuşmamak olmazdı.
Eskilerin ve yenilerin Ayrancısı
Semtimizdeki bu sahaflardan biri Güz Sahaf. 1984 yılından beri Adil Han eski halindeyken Zafer Çarşısında ve sokakta stand açarak kitap satışı yapan Ali Cevat Paloğlu, 5 yıl önce semtimize geldi. Önceleri kitapçılar Ulus’ta yoğunlaşmaktaydı özellikle Kediseven Sokakta. Kentin kayışıyla birlikte 2000 sonrasında Ziya Gökalp, Konur, Karanfil Sokak kitapçıların mekanı oldu. Buralar nüfusun hareketli olduğu yerler. Dolayısıyla kitap satışının daha çok olması ve kitapçıların burada yer alması normal. Güz Sahaf ise Ayrancı’da Kuzgun Sokak ve Tomurcuk Sokak’ın kesiştiği bina da dükkanı açan Ali Cevat Bey o binanın satılması üzerine Güz Sahaf kendisiyle aynı adı taşıyan Güz Sokak’a taşındı.
Güz Sahaf’ın Ayrancı’ya taşınması hem Ali Cevat Bey’in evinin burada olması hem de Ayrancı’da eski kitap potansiyelinin yüksek olması ve okur yazar nüfusun fazla olması. Ali Cevat Bey: “Her evde bir kütüphane var. İyi kitap ve iyi plak dolu. Bizim dükkana gelip kitap satanlar da oluyor ancak ücretsiz aldığımız şeyleri satmamayı tercih ediyoruz. Önceleri bizim en iyi kitap kaynağımız kağıt toplayıcılarıydı ama şimdi kendileri satıyorlar internet üzerinden. Genellikle çeşitli sebeplerle özellikle de kentsel dönüşüm dolayısıyla evlerini kapatan, boşaltan, değiştiren insanların kitap ve plaklarını alıyoruz. Bir ev boşaltılırken antikacılarla da haberleşiyoruz ve biz kitapları alırken antikacılar da diğer eşyaları alıyor. Bu işin en heyecanlı kısmı da bir evden ne çıkacağı merakı. Yarın bir kütüphaneye gideceksem akşam uyuyamam. Hatta bu tutkumu Fenerbahçe’ye olan tutkuma benzetiyorum. Daha önceden görmediğim bilmediğim bir kitabı ilk kez görmek çok güzel. Bir kütüphaneden kişilik analizi yaparız. Yaklaşık olarak bütün özelliklerini çözeriz. Kütüphane insanın kişiliğini verir.” diyor.
Ayrancı sahaflar için oldukça yeterli bir semt
Gün içinde 11-19 saatleri arasında açık olan Güz Sahaf Türkçe ve yabancı dillerde 20 bine yakın kitap ve eski plak satışı yapıyor. Günde ortalama 20 kitap satılıyor olsa da ciro ve kitap satışı pek orantılı değil. Örneğin bir kitabın ilk baskısı yüksek fiyatlı oluyor ve bir günlük ciro bir kitapla sağlanmış oluyor. “Bir mahallede sahafların tutunabilmesi o mahallenin sosyo-kültürel yapısını gösterir.” diyor Ali Cevat Bey. Bu anlamda Ayrancı sahaflar için oldukça yeterli bir yer. Kentsel dönüşümün semt profilini de değiştirdiğini söyleyen Ali Cevat Bey: “genç nüfus semti tercih etmeye başlamış olsa da buranın oku profili çok değişmez. Burada kitap okuma oranı çok yüksek. Özellikle yabancı kitap satışı çok yüksek. Çoğu kişi ikinci bir dil biliyor. Elçiliklerin de burada olması bu durumun sebebi.” diyor. Güz Sahaf’ın semtte açılan Ayrancı Antika Pazarına gidip gitmediğini sorduğumuzdaysa gitmediğini çünkü kitapları oraya taşıdığında dükkanın düzeninin bozulduğunu söylüyor.
Plaklar ve kitapların kardeşliği
Güz Sahaf’ta satılan plaklar da kitaplar kadar değerli. Yeni yapılan plak ve pikaplar dijital kayıt sistemine sahip olduğu için satışı tercih edilmiyor. Yerine analog kayıt sistemine sahip eski plakları satıyorlar. Dönem plağı olan bu plakların semtte alıcısı da oldukça fazla.
Ali Cevat Bey’e sahaf olmanın ne ifade ettiğini sorduğumuzda: “Pek de önemli bir şey değil. Zaten eski kitap satıcısı ve sahaf ayrımı da önemli. Eski kitap satıcıları Osmanlıca çalışırlardı ancak yeni sahaflar kitap alışverişi yapıyor. Bizlere sahaf diyebiliriz.” diyor. Tıpkı antika ve eski eşya satıcılığı ayrımında olduğu gibi. Ayrancı semtinde eski eşyaların, ikinci ellerin, antikaların kıymeti biliniyor dolayısıyla da Ali Cevat Bey Ayrancı’da sahaflık yapmaktan çok memnun olduğunu ifade ediyor.