26 Temmuz 1963’te Üsküp’te gerçekleşen 6.1 M büyüklüğündeki depremde şehrin yaklaşık yüzde 80’i tamamen yıkılmıştır. Dünya ülkelerinin yardımlarıyla harabe durumundan kurtarılıp yeniden inşa edilen Üsküp’ün sloganı bu nedenle “Uluslararası Dayanışma Şehri”dir.
Depremden hemen sonra 35 ülke Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndan Üsküp’e yardım göndermeyi gündemine almasını talep etti. Maddi yardımın yanı sıra, tıbbi destek, mühendislik ve inşaat ekip ve malzemelerinin gönderilmesi 78 ülke tarafından teklif edildi.
1963 depremiyle yıkılan ve yeniden inşa edilen Üsküp şehri
ABD başkanı John F. Kennedy, Savunma Bakanlığı’na ve Uluslararası Gelişme Ajansı’na Üsküp’te afet yardımı için harekete geçmelerini, personel, prefabrik ev, çadır kentler gibi çeşitli yardımları göndermelerini emretti.
Sovyetler Birliğinden de önemli yardımlar geldi. SSCB lideri Nikita Kruşçev Üsküp’ü bizzat ziyaret etti.
Yugoslavya, Soğuk Savaş boyunca Bağımsızlar Hareketi’nin üyesi olduğu için Üsküp’teki Amerikan ve Sovyet askerleri II. Dünya savaşında Elbe’deki karşılaşmalarından beri ilk defa el sıkıştı.
Üsküp’e deprem haberi yapmak için gelen ilk yabancı muhabir The New York Times gazetesinden David Binder olmuştu. Uçaktan izlediği Üsküp’e bakarken, şehrin bombalanmış gibi göründüğü yorumunda bulunmuştu.
1965’te Birleşmiş Milletler Japon Mimar Kenzo Tange’den Üsküp’ün yeniden inşası için yarışmaya girmesini istedi. Daha sonra Tange, ödülün % 60’ını kazanırken Yugoslav ekibi % 40’ını kazanacaktı.
Ancak Tange’nin en büyük eserlerinden biri olan Üsküp için yaptığı şehir master planları, özellikle de “Yeni Üsküp Demiryolu İstasyonu” ve “Şehir Duvarı” için olanlar kısmen uygulanabildi.
Şehir yaralarını sarmaya başlarken kültürel hayatı yeniden canlandırma ihtiyacı arttı. Ressam Pablo Picasso, “Bir Kadının Başı” (1963) tablosunu depremden sonra inşa edilen Makedonya Çağdaş Sanat Müzesi’nde sergilenmesi için bağışladı.
Bağış için Picasso Paris Ulusal Modern Sanat Müzesi’nin eski direktörü Bay Jean Cassou ile işbirliği yapsa da, kişisel seçimiydi.
Bir Kadının Başı, sanatçının son stüdyolarından birinde resmedilmiştir. İlk olarak 1932’de geç dönemine özgü kübist çarpıtmalarla ortaya çıkan en sevdiği motif olan bir dizi kadın portresinin parçasıydı.