Zor zamanların ve kentin hafızası: Sibel Tekin

12 Eylül tanklarının hepimizin üstünden geçtiği yıl ben lisede öğrenciydim, Sibel Tekin ise üç yaşında küçük bir kız çocuğu… O tatlı kızın ilerde toplumsal eylemleri kamerasıyla kaydederek çok sayıda belgesele imza atacağını ve Ankaralılar tarafından “kentin hafızası” olarak anılacağını o günlerde tahmin etmemiz zordu.

Devamını oku

Mustafa Coşar: Afete hazırlıklı olmak, kendi hayatından önce başkasını düşünerek başlar

Herkes büyük İstanbul depremini beklerken biz Çankaya Kent Konseyi olarak afete hazırlık konusunu 2022 yılında gündemimize aldık. Yedi ayrı bölgede gerçekleştirdiğimiz eğitimlerle 240 afet gönüllüsü kazandık. Burada hiç kimse ben afetten nasıl kurtulurum, kendime nasıl ilkyardım yaparım demiyor. Ben afet anında nasıl hareket etmeliyim, başkalarına nasıl faydam olur, bir başkasının hayatını nasıl kurtarabilirim diye düşünüyor.

Devamını oku

Dayanıklı şehirler ve mahalle meclisleri

Mahalle meclisleri dayanıklı şehirler için istenilen seferberliğin yaşam hakkı, komşuluk hukuku ve şehir hakkı üzerinden tesis edilmesini sağlayabilir. Gönüllü katılım, kapsayıcı söylem ve davranışları esas alan bir yaklaşım tüm kesimleri sürece dahil edebilir. Mahalle meclisleri afetlere karşı tüm politika ve uygulamaların yerinden geliştirilmesi, izlenmesi ve denetlenmesini hedef alan sivil ve yasal bir yapılanma olarak çeşitli faydalar sunabilir.

Devamını oku

Bir şehrin kısa zamanda varoluşu: Brasilia

Brasilia inşaat çalışmaları 1957 yılında başlamıştır. En yakın yol 100 km ve en yakın büyük şehir 700 km uzaklıktaydı ve kentin iklimi oldukça kuruydu, Zor şartlarda inşa edilmeye başlanan kentte, çok hızlı bir şekilde belli başlı yapılar ve konutlar üç yıldan biraz daha fazla zamanda hem tasarlanmış hem de yapımları bitmişti. Brasilia şehir planlamasında dikkat çeken nokta hükümet tarafından halkın isteğine cevap verilmesi, kurallara uygun planlanmasıdır.

Devamını oku
Deprem sonrası Antakya

Şehir Antakyalıları çağırıyor

Antakya’yı bir yıl içinde yeniden inşa edebilir miyiz? Hayır, on yılda da inşa edemeyiz, yüz yılda da. Antakyalılar elini taşın altına koymadıkça Antakya asla geri gelmeyecek, yerine başka bir “şehir” de gelmeyecek. Antakyalılar şehirlerini geri almadıkça, şehirdeki hakkını, şehir hakkını geri almadıkça Antakya geri gelmeyecek. Antakya’nın işte bu yüzden Antakyalıların dönmesine çok ama çok ihtiyacı var.

Devamını oku