Mahalle, mahalle dediğimiz!

Kökeni Osmanlıya kadar giden tarihçesinde mahalleler, 1948 yılında kurulan ilk semt derneğinden beri büyük şehirlerin gündemindeler. Şimdi mahalleler “kent hakkı” üzerinden yeni bir döneme geçiyor.

8. Kültürel Bellek Ankara Sempozyumu, Hacettepe Üniversitesi Tarihi ve Kültürel Mirası Araştırma Merkezi (HÜTKAM) tarafından 28-30 Kasım 2023 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Ankara Kent Konseyi salonunda ve Erimtan Müzesi’nde yapılan oturumlarda Ankara üzerine sunumlarını yapan çok sayıda konuğu ağırladı.

29 Kasım 2023 Çarşamba günü Çankaya’daki semt derneklerinin yer aldığı oturumda; 

Şevket Özgün; Küresel Salgın Sürecinde Bahçelievler Derneği

Fatih Fethi Aksoy; Çağa Uygun Dayanışma, Çağa Uygun Komşuluk: Çiğdemim Derneği

Ali Necati Koçak; Kent Hakkına Mahalle Ölçeğinde Bakmak: Ayrancım Derneği

Halil Yurtkuran; Kültürel Bellek ve Kavaklıderem Derneği

konuşmaları yapıldı.

Kent hakkına mahalle ölçeğinde bakmak: Ayrancım Derneği

Kent hakkı günümüzde artık insan hakları kavramı içerisinde ifade edilen önemli haklardan biri. Sadece ülkemizde değil, dünyanın çoğunluğunda artık insanlar kentlerde yaşıyorlar.

Çeşitli nedenlerle kentlerde yaşıyorlar. Yaşamak için, eğitime daha rahat erişebilmek için, iş bulabilmek, çalışabilmek için, kentlerin sunduğu hizmetlerden yararlanabilmek için kentlerde yaşıyorlar. Bunları daha da artırabiliriz.

Kentlerin sunduğu bu olanaklar nedeniyle doğal olarak bir göçle nüfusları artmış ve kalabalıklaşmış. Kentlerin temel yaşam alanı olan mahalleler bu göçle gelen birikmelerle kurulmuşlar. 

Mahalle kavramının kökeni

Osmanlıya kadar giden tarihçesinde mahallelerin merkezini cami ya da mescid oluşturmuş. Osmanlı şehrinde mahalle yazılı kaynaklarda şöyle ifade ediliyor; Birbirini tanıyan, bir ölçüde birbirlerinin davranışlarından sorumlu, sosyal dayanışma içinde olan kişilerden oluşmuş bir topluluğun yaşadığı yerdir. Yani temelinde dayanışma argümanı var. Birbirinden sorumlu olma durumu var.

Cumhuriyetle birlikte 30’lu yıllarda köyden kente bir göç başlamış. Bu göç hareketi kentlerde “aynı yerden gelenlerin” yanyana yaşadığı mahalleleri oluşturmuş. Bu mahallelerin oluşumunda da dayanışma argümanı var.

50’li yıllarda artık çok partili sisteme geçişle mahalleler kendi mahalle ve hemşeri derneklerini kurmaya başlamışlar.

İlk mahalle derneğinin izine 1948 yılında rastlıyoruz. İsmi tam olarak şöyle; Kazlıçeşme Zeytinburnu Havalisi Gecekondularını Güzelleştirme ve Teşkilatlandırma Derneği

Gecekondular artık büyük kentlerin en önemli olgusu. Gecekondu affı bu dönemde hep gündemde olmuş. Öyle ki, 1948-1976 arasında 6 defa gecekondu affı çıkarılmış. Bu beklentinin bir uzantısı olarak bu dernekler DP’nin oy deposuna dönüşmüş.

1960 askeri müdahalesi ile derneklerin çoğu kapatılmış ama 70’li yılların başında bu defa sol grupların hakimiyetinde yeniden kurulmuşlar.

Öyle ki, 1973 yerel seçimlerinde CHP’nin büyük kentlerdeki başarısının arkasında bu mahalle güzelleştirme dernekleri yoluyla CHP’ye akan oyların büyüklüğü gösteriliyor.

Kent kültürü kentin gündeminde

1980’den sonra büyük kentler artık bir kent kültürü inşasına tanık oluyor. Kent kavramı kadar, kentli, kent kültürü, kent kimliği kavramları bu dönemin ruhunu oluşturuyor.

İşte bizim bugün kent hakkı kavramı üzerinden kurmaya çalıştığımız çalışmaların temeli özetle bu şekilde atılmış.

Kent Konseyleri yeni iklim oluşturdu

Özellikle 2019 yerel seçimlerinden sonra Ankara’nın kent örgütlülüğü ikliminin değiştiğini hepimiz görüyoruz. Ankara Kent Konseyi ve Çankaya Kent Konseyi’nin çalışmaları, hareketliliği bu yerel örgütlenme iklimine çok etki etti. Haklarını teslim etmek gerekiyor. 

İşte bu iklim içerisinde Ayrancım Derneği olarak kent hakkı kavramını kentin gündemine sokmaya çalışıyoruz. Bu kavramı geliştirmeye ve bilinci artırmaya çalışıyoruz.

Kent hakkı çalışmaları

Zaman zaman bu konuda sert eleştirilere maruz kalıyoruz. Gerek mahalle içerisinde gerekse kent ölçeğinde yaşanan kent hakkı ihlallerine karşı özellikle müdahale konusunda bizden çokça aksiyon bekleniliyor ama henüz bu aksiyon konusunda biz meslek odalarının ve baroların biraz gerisindeyiz.

Öncelikle 2 yıldır kent hakkı kavramını gündemde tutmaya çalıştık. Bir duyarlılığın oluştuğunu görüyoruz.2024 yerel seçimleri sürecinde bu kavramı daha çok duyacağız.

Çankaya Kent Konseyi bünyesinde bir Kent Hakkı Çalışma Grubu oluştu.

Herkes İçin Kent Hakkı Okulu başlığıyla bir eğitim programı düzenledik. Çok da ilgi gördü. Üzerine bir sempozyum düzenlendi. Fakat daha önemlisi kent hakkı ihlalleri konusunun yasal boyutu ve kentlinin hak arama yolları konusunda bir hukuksal duyarlılık oluştu.

Ayrancı’nın gündemi

Ayrancı özelinde ise tam da bu konuların gölgesinde Ayrancının 3 gündemi var.

Güven Hastanesi yıllar içerinde büyümüştü şimdi yeni bir blokla yaşlılara yönelik bir hizmet için yeni bir yapılaşmaya gidiyor.

Hemen Ayrancı’nın girişinde yer alan Amerikan Büyükelçiliği bildiğiniz gibi Çukurambara taşındı ve eski yerini satışa çıkarıyor. Oranın nasıl bir yapılaşmaya açılacağı gündemimizde.

Botanik Parkı içindeki cam sera ve etrafı, proje müellifinin izni alınmadan ve Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararı çiğnenerek ticari işletmeye açılıyor. 

Büyükşehirlerin sorunu “görmezden gelmek”

Şimdi biz bir taraftan kent hakkı bağlamında bir bilinci geliştirmeye diğer taraftan kent hakkı ihlalleri konusunda bir taraf olmaya çalışıyoruz.

Tabii günlük yaşamın hızı hepimizi birlikte daha büyük, daha büyük işler üretmeye iterken bizi gerçek sorunları görmekten alıkoyuyor. Uzmanlar diyorlar ki, büyükşehirlerin sorunu “görmezden gelmek”tir. Bu hız nedeniyle mahalle ve semt dernekleri olarak bizlere günlük yaşamın küçük ama gerçek sorunlarıyla ilgilenmek düşüyor.

Yazar Hakkında

alinecatikocak@gmail.com | + Yazarın diğer yazıları

1967 Ankara doğumlu. Gazi Üniversitesi Ekonometri Bölümünden mezun oldu. 1995 yılından bu yana kendi firmasında yayıncılık yapmaktadır. 2014-2019 arasında Çankaya Belediyesi Meclis Üyeliği yaptı.

Ücretsiz E-Bülten Abonesi Olun

Yorum yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir