Geçmişin unutulmayan tadı: Boza

Bir ses gelir bazı geceler sokaktan. Soğuk kış geceleri ıssızlaşan sokaktan gelen o ses, çocukluğumuzun sisli anılarına açılan bir pencere gibidir: BOOOO-ZAAAAA !..

Yaşları yetenler anımsayacaktır, Ayrancı’nın sokakları gündüz olduğu kadar geceleri de şenlikli olurdu. 

Henüz televizyon dizilerinin aileleri koltuklarına mühürlemediği zamanlar, çocukların bilgisayar, cep telefonları ile paralize olmadığı yıllardı. 

Evlerde sohbetlerin en lezzetli olduğu komşu günleri biteli epey zaman oldu.

Çocuklar da okul çıkışlarında kah evlerinin bahçe duvarlarında oturur sokaktan geçenleri izlerlerdi, kah otomobillerin egemenliğinde olmayan eski zaman sokaklarında oyunlar oynarlardı. Sokaklar çocuklarındı, canı isteyen çift kale top oynar, dileyen yakan top, dileyen sek sek…

Hele bahçeler, birbirinden farklı meyve ağaçlarından yediğimiz elmalar, kirazlar, kayısıların tadını bilenler hiç unutamaz. Bahar aylarında büyümeye başlayan o kıtır kıtır çağlaları ceplerimize dolduruşumuz da unutulacak gibi değil.

Tabii ki geceleri sokakların başka bir tadı vardı. Her gün gezip, tozduğunuz o aynı sokaklar geceleri sanki başka bir ruha bürünürdü. Loş sokak lambalarının aydınlattığı o bildik mekanlar, gizemli gölgeleri saklayan esrarengiz yerlere dönüşürdü sanki.

Yaz geceleri yerini güze bıraktığında ıssızlaşan sokaklarda tanıdık olmayan bir ses yükselmeye başlardı yavaş yavaş. Bazen yakın, bazen komşu sokaktan gelen bu ses bir satıcıya aitti. Bir bozacıydı bu sesin sahibi, elinde metal güğümü ve litrelik uzun maşrapasıyla…

Bozacı Ali Vefa

Hani tadanlar bilir; önceleri Ulus Şehir Çarşı’sının avlusundaki o mavi fayanslı havuzun etrafına serpiştirilmiş ferforje masalarıyla Akman Pastanesi’nin sattığı bu kekremsi koyu kıvamlı içeceğin adıdır boza. Sonraki yıllarda Selanik Caddesi’ndeki güzel dükkanıyla yıllarca hizmet verdi Ankaralılara ve tabii ki bozayı da tanıttı, sevdirdi.

Gerek Akman’da gerek sokaklarda satılsın bu lezzetli, probiyotik içeceğin adı da tadı da yavaş yavaş unutuldu. Yerini büyük şirketlerin, reklam yağmuru altında bizlere dayattıkları renkli, tatlandırıcılı boy boy içecekleri aldı. 

İşte bize eski günlerden kalan o anıları hatırlatan tanıdık sesi tekrar duymak isterseniz, televizyonunuzun sesini kısıp ara sıra pencereye doğru kulak kabartmanız yeterli olacaktır.

Ummadık bir anda sokaktan gelen bu ses bizi ona götürdü böyle bir kış gecesi. Balkondan o bildik edayla dolanan gölgeye seslendik. Hemen karşılık vererek kapımıza geldi. Kendisiyle tanışma şansı bulduk. 

On senedir Ayrancı sokaklarında boza sattığını söyleyen Ali Vefa usta daha önce babasının geldiğini, ondan önce de dedesinin 80’li yıllarda aynı sokaklarda boza sattığını söyledi bizlere. 

Anlayacağınız Ayrancılıları 3 kuşaktır bozasız bırakmayan bir ailenin en genç üyesiyle tanışma şansı bulduğumuzu anladık o an. Kimimiz dedesi Mevlüt Usta’nın, kimimiz babası Mustafa Bey’in elinden almışız demek ki o güzel bozalarını. 

Bozüyük’lü olduklarını ve oradaki akrabalarının da üretime devam ettiklerini söyleyen Ali Vefa usta, dedesinin 80’li yılların başında Ankara’ya geldiğinde Akman’da çalıştığını ama aynı zamanda ev yapımı boza üretip ailece sokaklarda satmaya devam ettiğini anlattı. Hala dedesinin yaptığı bozaları kış mevsiminde yaklaşık 4 ay boyunca hepsi akraba yaklaşık on kişinin tüm Ankara’ya dağıttıklarını öğreniyoruz.

Güzel bozanın mısır ve darıdan yapıldığını, bulgur ve nohuttan yapılan bozaya göre daha hafif içimli olduğunu bilgisini paylaşan Ali Vefa usta, dedesinin 40 yıldır aynı yöntemle, mısır ve darıyı kullanarak boza ürettiğini söyledi.

Pek çok boza düşkünü müşterisi olduğunu, kendilerini telefonla arayan bozaseverlere acil yardım servisi olarak hizmet ettiklerini de anlattı bize.  

Her pazar Ayrancı sokaklarında sesini duyabileceğiniz Ali Vefa ustanın bozaları market raflarındaki fabrikasyon versiyonlarından çok farklı. 

Meraklısına bozacı Ali Vefa Güreş ustamızın telefonu da şöyle; 0544. 240 71 42

İçelim, içmeyenlere de bir kere tattıralım lütfen.

Bu faydalı ve benzersiz lezzeti sakın unutmayalım, tabii içmeden önce bir de tarçın dökmeyi…

BOZACI
ALİ VEFA GÜREŞ
(0544) 240 71 42

Yazar Hakkında

+ Yazarın diğer yazıları
  • 92.107
  • 86
Ücretsiz E-Bülten Abonesi Olun

Yorum yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir