Türkiye’de dinledikleri müzikler Dave Brubeck Orkestrası’nı etkiler
“Kentte Türk-Amerikan Kültür Derneği kurulması da önemlidir. 1 Şubat 1958 günü Türk-Amerikan Derneği’nin yeni binasında Erol Pekcan Orkestrası’nın verdiği konser İlhan Mimaroğlu’na göre Türkiye’de Türk müzisyenleri tarafından yapılan caz tarihimizin en önemli olayıdır. Aynı sene Dave Brubeck Orkestrası Büyük Sinema’da konser verir. Türkiye’de dinledikleri müzikten etkilenen orkestra, ertesi sene caz tarihinin ilk aksak tartımların kullanıldığı ‘Time Out’ albümünü çıkarırlar. Take Five ve Blue Rondo a la Turk, ilk aksak tartımlı besteler olarak tarihe geçer. Yalnız Ankara’da değil tüm Türkiye’de caz müziğinin tanınması Erol Pekcan’ın sayesinde olmuştur diyebilirim. Amerikalı müzisyenlerle ilişkileri çok iyidir. Ünlü kontrbasçı Murat Ulus, Erol Pekcan’ın Çevre Sokak’taki evinde dinlediği caz plaklarından bahseder.”
Gençlik Parkı içindeki Göl Gazinosu, Sakarya Caddesi’ndeki Bira Parkı, Hatay Sokak’ta Derya Kulübü caz yapılan yerlerdir
Bestekâr Sokak’taki Babylon’da ise Okay Temiz arkadaşlarıyla çalar. İzmir Caddesi’nde açılan Barıkan ve Balin otellerde de caz çalınmaktadır. 1950’li yıllarda açılan gece kulüpleri ve otellerde çalınan caz müziği, 1960’lı yıllarda aynı yerlerinde devam eder.
Tülay German, 1962’de Barıkan Otel’de, 1964’te İntim Pavyon’da caz söyler. Süheyl Denizci Orkestrası İntim’de çalar. Süreyya’da ise Jose Montalban Orkestrası ve sonraki yıllarda Kanat Gür Orkestrası vardır. 1963 yılında Duke Ellington’ın, orkestrasıyla CSO’da vereceği konser Kennedy suikasti nedeniyle iptal edilir.
Sıhhiye’deki Orduevi de müzisyenlerin çaldığı yerlerden birisidir. Okay Temiz ve Metin Gürel 1964 yılında askerliklerini orada yaparak ve beraber çalma fırsatını yakalarlar. Balin Otel’de Okay Temiz ve Metin Hamurabi müzik yaparlar. Kavaklıdere kavşağında bahçe içinde bir evde Kulüp 47 açılır. Okay Temiz burada da çalmaktadır.
Gençlik Parkı içindeki Göl Gazinosu, Sakarya Caddesi’ndeki Bira Parkı, Hatay Sokak’ta Derya Kulübü de caz yapılan yerlerdir artık.
“1960’lı yılların önemli olaylarından birisi Hava Kuvvetleri Dans ve Caz Orkestrası’nın kuruluşudur. Orhan Sezener orkestra şefi olur. İlk büyük orkestra sayılan bu gurup konserler verir, radyo programlarına katılır. 1960-1967 yıllarında Officers’ Club’ta Erol Pekcan’a zaman zaman Atilla Özdemiroğlu, Füsun Önal da eşlik ederler. Erol Pekcan’ın yerini Metin Gürel Orkestrası alır dört yıl boyunca. 23 Kasım 1969 tarihinde Türk Amerikan Derneği’ndeki konser de çok önemlidir. Canlı kayda alınıp ‘Live in Ankara’ ismiyle Sonet Records şirketi plak yapmıştır. Konser Don Cherry, İrfan Sümer, Selçuk Sun ve Okay Temiz tarafından verilir. Albümde Muvaffak Falay’ın aranje ettiği geleneksel Türk müziğinden parçalar da yer alır.”
Caz artık ekranlarda…
70’li yıllarda radyolar eski önemini kaybetmekle birlikte TRT devreye girer. Bu programlar Erol Pekcan öncülünde yapılır. Caz, evlerde izlenilmeye başlar.
Officers’ Club’ta, Karpiç’te çalan Zeki (Jack) Ataman’ın oğlu Naki Ataman, Metin Hamurabi, Murat Ulus gibi müzisyenler çalar. 1970 yılında trompetist İlhan Feyman’ın, Olgunlar Sokak’ta açtığı kulübün adı Feyman’dır. Tuna Ötenel, Metin Gürel, Aşkın Arsunan, Kudret Öztoprak orada çalışmışlardır. 1970-1971 arası Balin Otel’de Metin Gürel ve Murat Ulus çalarlar. Büyük Ankara Oteli’nde çalmaya başlayan Tuna Ötenel, Kudret Öztoprak ve Erol Pekcan’dan oluşan trio o yılların en önemli caz etkinliğidir.
Kapanan Süreyya yerine Bestekar Sokak’ta Yeni Süreyya, Gökdelen’de Kulüp X açılır; Erol Pekcan, Metin Hamurabi, Tanju Okan, Metin Çotal Orkestrası burada sahne alırlar. 1970’li yılların ikinci yarısında Cinnah Caddesi’nde açılan Altınnal Gazinosu’nda Pepe, İlhan Torgul, Metin Hamurabi, Murat Ulus, Anny Berrier yer alır. 1978 yılında çok önemli bir albüm yapılır. ‘Jazz Semai’ ismindeki albüm, Erol Pekcan, Tuna Ötenel, Kudret Öztoprak tarafından çalınan dokuz özgün, bir geleneksel eserden oluşmaktadır. Geleneksel eser, ‘Ali’yi Gördüm Ali’yi’ sözleri Kul Himmet’e ait bir nefes’tir. Özgün eserleri ise Tuna Ötenel besteler.
“Yıllarca aynı mekanda caz yapma devri bitti”
“ABD’nin 200. kuruluş yıldönümü kutlaması için Benny Carter Quintet konseri düzenlenir, 1975 yılının Aralık ayında, Türk-Amerikan Kültür Derneği’nde. 1980 sonrası caz kulüp kavramı, içinde dans müziği çalınmayan sadece dinlenen yeri ifade eder oldu.
80’li yıllarda artık epey değişim yaşanmaktadır. 12 Eylül darbesi müziğe de darbe vurur. Öte yandan iç göç ile toplumsal yapısı değişen Ankara’da mekan algıları da dönüşür, kulüp zihniyeti tamamen değişir. Eski dinleyici kitlesi kaybolur. İçinde benim de olduğum 85’li yıllardan sonra Tuna Ötenel en etkili figür. Uzun zaman onsuz aktivite gerçekleşmedi diyebilirim kalburüstü yerlerde. Her müziğin kendi mekanları açıldı. Rock dinleyicisi için rock barlar, türkü sevenler için türkü barlar ortaya çıktı.
90’lı yıllarda Mimarlar Derneği’nde caz yapılırdı. Tuna Ötenel ile epey çaldık. Yahya Dai, Sibel Köse, Kamil Erdem, Murat Ulus, Amerikalı Alan Ginter var daha çok o yıllarda.
Çevre Sokak’ta Manhattan Bar vardı caz çalınabilen. Biraz da otellerde yapılırdı. 2000’li yıllar için Tenedos, Ruhi Bey, Xir aklıma ilk gelen yerler. Samm’s, Cafe Bien ve June Pub da önemli caz mekanlarından sayılabilir. Şili Meydanı’nda uzun zamandır devam eden Siyah Beyaz da önemlidir. Çevre Sokak’ta açılan L’avare’de caz grupları sahne alıyor. Ayrıca eski ve yeni CSO binalarında pek çok konser veriliyor bu günlerde.
Ankara Caz Festivali de 25 yıldır hiç durmadan düzenleniyor Özlem Oktar Varoğlu ve Caz Derneği üyelerinin çabaları sayesinde. Az da olsa devam eden bu mekanlarda hala caz yapılıyor ama yıllar boyu ayakta kalan kulüpler yok artık. Ankara müzisyen çıkarmaya devam ediyor fakat bir caz sanatçısı için mekan alternatifi eskiye göre çok az ve yıllarca aynı mekanda caz yapma devri çoktan bitti.”
Kaynakça:
Ankara Araştırmaları Dergisi 2021, Cilt:9, Sayı:1 VEKAM
gokhanakcura.blogspot.com/2014/03/istanbulda-bir-siyah-rus-yllar-once.html