Toplumcu Belediyecilik yolunda bir çaba, emek ve girişim olarak Çankaya Belde AŞ (2009-2014)- II Yoğun dönem projeler-istihdam-sendikalaşma

2010 CHP Kurultayı ve Yeni Dönem

Belediye döneminin ilk yılı geçmiş, kaos ve belirsizlik ortamı büyük oranda sona ermişti. Buna rağmen Cumhuriyet Halk Partisi’nde Haziran ayında yapılan ve beklenmedik şekilde gelişen ve Genel Başkan değişikliği ile sonuçlanan süreç gerçekten siyasi iklimi çok değiştirmişti. Kurultay sonrası tüzük değişikliğinin iptali ve MYK özelindeki değişiklikler ile il ve ilçe örgütleri değişmiş,  birçok konuda ve yeni koşullara göre süreçler gelişmişti. Belediye döneminin sonuna kadar da bu siyasi koşullar belirleyici oldu. 

Personel Yapılanması

Şirket artık Sosyal Projeler Merkezi’ne taşınmıştı. Kurumsal yapı oluşmuş ve genel müdüre bağlı muhasebe, insan kaynakları, sosyal projeler, işletme birimleri ve 500’ü geçen personeli ile  Çankaya Belde AŞ tam anlamı ile sahadaydı. Şirket kaynaklarının etkin kullanımı için o günün koşullarında belediyede çalışan personelinin özlük hakları ve maaş ödemelerini belediyeden almanın tek yolu piyasa koşullarında gerçekleşen ihalelere girip bu ihaleleri almaktı. Tabii hiçbir zaman kolay olmadı hatta bir ihaleyi kaybedip şirket personelinin bir kısmı ile geçici bir süre de olsa vedalaşmak durumunda kalmıştık, o günün yasal çerçevesi nedeniyle…

İlk geldiğimizde 50 kişi olan personel sayısının 500’lere çıkması nedeniyle sendikal yapılanmayı sağlıklı bir zemine oturtmak amacıyla 2010 yılında gerçekleşmesi gereken toplu sözleşme yetkisine itiraz ettik. Bu süreç mahkemede uzadı ve iş barışını bozar bir hale geldi. Bu belirsizlik uzayınca bu işin tüm tarafları bir araya gelerek hem geçmişe yönelik süreci telafi edecek bir protokol imzalanmış, hem şirket yönetimi hem de işçilerin büyük bölümünün eğilimi çerçevesinde genel iş kolunda sendikal örgütlenme sağlanmıştı. 

Şirket yönetimi olarak bu süreçte biz de kriz yönetiminde bazı yanlış uygulamalara da gitmiştik ama bunların hiçbiri örgütlenme sürecinin kendisine yönelik tasarruflar değildi. Öne sürüldüğü gibi hiçbir yer değişikliği bu sürecin bir sonucu olarak gündeme gelmemişti, bu sürece bağlı bir işten çıkarma yaşanmamıştı. Bu konuda kamuoyunda şirket yönetimine çok fazla haksızlık edildiğini ve bunun bir yıpratma politikasına dönüştürüldüğünü belirtmek isterim.

Yeni sendikal dönem başlamış ve şirket çapında tamamen belediye çapında da sendikal örgütlenme ve toplu sözleşme düzenine geçilmişti. O günlerden bugünlere gelen personel yapısı çok büyük oranda bu dönemde şekillendi demek doğru olur. Bu yeni yapılanmayla büyük oranda kaynak kıtlığından değil, iç bürokratik çekişmeler nedeniyle maaşların geç ödenmesi sorunu da çözülmüş oldu.

Kreşler Sil Baştan!

Önceki dönemden gelen kreş yapılanması en fazla taşeronlaşmanın yaşandığı belediye işyeriydi. Aynı zamanda kapalı ve otoriter yapısı ile verdiği hizmetler sempatik bulunuyor, parti kamuoyu tarafından süreç anlaşılmadığı için de kısmen onay görüyordu. Bu nedenle Sağlık Müdürlüğü’ndeki yönetim değişikliği gecikti. Temmuz ayında geç de olsa yeni yönetim oluştu. Bu nedenlerle Çankaya Belediyesi’nde o yıl kreş hizmeti 1 ay geç başlamıştı. Personele üniversite mezunu çocuk gelişimcilerin takviye edilmesi, Milli Eğitim Bakanlığı’nın standartlarının yürürlüğe konması, gıda tedarik yöntemlerinin, eğitim programının, materyallerinin ve pedagojik yönelimin değiştirilmesi ve mevcut personelin rehabilitasyonunun ve meslek içi gelişiminin desteklenmesi ile kreşler adeta yeniden hayat buldu.  

Gazete Ç çıkıyor!

O günlerde yeni başlayan ve ortalığı kasıp kavuran Ankaralı bir polisiye TV dizisine de ismiyle gönderme yapmayı hedefleyen Gazete Ç yayın hayatına başlamıştı. Sokaklarda dağıtılan, ilçenin belli başlı yerlerindeki stantlarda bulunan bir süreli yayın denemesi olarak Gazete Ç Çankaya için bir ilkti. Bu yazının yazıldığı sıralarda gazetenin 114’üncü sayısının yayınladığını görmek güzel gerçekten. Bu sayılardan 62’si bizim dönemimizde yayınlanmıştı. Gazetenin ilk sayısından sonra birkaç yıl ilk sayfanın karikatürlerini çizen “Derya Kuzuları” bandı ile tanınan usta Derya Sayın da gazeteye gerçekten renk katmıştı. Buradan saygı ve rahmetle anıyorum kendisini…

Kadın Temizlik İşçileri Projesi kapsamında 100 kadın işçi göreve başlatıldı.

Temizliğe Kadın Eli Değecek: Kadın Temizlik İşçileri Projesi

Belediye yönetimi olarak temizlikte özelleştirmeyi en aza indirmek eğilimi hâkimdi. Bu çerçevede ilk yıl içinde merkez temizliği firmadan alınıp belediye işçileri ve araç gereci aracılığıyla yapılmaya başlanmıştı. Bu çerçevede Kızılay’ın Kolej’den Meşrutiyet’e, Sakarya’dan Yüksel’e kadar kentsel mekân kalitesi artmış, firmanın başıbozuk uygulamalarından kurtulunarak temiz bir kent merkezine doğru sağlam bir adım atılmıştı. Çünkü firma konuya çöp toplama değil adeta çöp hafriyatı gözüyle bakıyordu. O yılları yaşayanlar, Mülkiyelilerin ve SSK Pasajının önündeki çöp dağlarını eminim hatırlayacaktır.

Bu süreci desteklemek ve sadece erkeklerden oluşan ve belli bir yaşı geçmiş belediye personeline ek olarak kadın personelin işe başlatılması kararı ile daha önce hiç sosyal güvenceli işte çalışmamış 100 kadın belli eğitimler ve uyum sürecinden sonra işe başlatıldı. Kadınlar işe duydukları sadakat ve titizlikleri ile bütün Çankayalıların ve tüm Türkiye’nin takdirini topladılar. Birçok belediye o dönemde benzer istihdam projeleri yaptı. Bu projede çalışan kadınlar dönemin bitmesinin ardından bir yıl içinde bina içi temizlik hizmetlerine çekilerek proje sonlandırıldı.

Kadın Temizlik İşçileri projesinin yanı sıra Rehberlik Personeli Projesi ve istihdam politikası ile Çankaya Belde Aş çalışanlarının yüzde 70’i kadın olan bir şirket haline gelmişti. O günlerde iş sahibi olan birçok kadının artık emekliliğe yaklaştıkları yolculuklarında bu sürecin hayatlarına katkılarını görmek mutluluk verici.

ÇAÇOY ve ÇENGEL 2

Belediyenin çok bilinen 15 kadar engelli gencin istihdam edildiği Çengel Projesi vardı dönem başlarken. Kolej binasında okulun kantini olarak bilinen yerde faaliyet gösteren bir kafe idi bu projenin uygulama alanı. Bu proje Kolej binasının boşaltılmasının ardından Maltepe yerleşkesinde bir süre devam etti. Öveçler’deki Sosyal Projeler Merkezi’nde de ise Çengel2 adıyla devam ediyordu. Bizden sonraki dönemde şu anki belediye binasının Sakarya cephesine taşındı.

Sosyal Projeler Merkezi’ni kurduktan sonra dönemin Belediye Meclis Üyesi Ertuğrul Şenoğlu’nun önerisiyle Belediye Meclisinde uygulama kararı alınan ÇAÇOY (Çankaya Ahşap Çocuk Oyuncakları Atölyesi) projesini de düşünerek bir mekânsal planlama yapmıştık. En altta bir atölye kurmuş, giriş katını da sergi-satış alanı olarak düzenlemiştik. Bir Frankfurt gezisi düzenleyerek oyuncak tasarımlarını bu alanda 150 yıldır faaliyet gösteren Frankfurt Belediyesi kuruluşu Praunheimer Werkstätten’ten ücretsiz olarak almıştık. İŞKUR’un da finansman katkısını aldığımız projede 150’den fazla engelli gence korunaklı atölyemizde kurs verdik. Engelliler evlerinden araçlarla alınmış, öğlen yemeği ve sosyal etkinliklerle desteklenen bir eğitim programı ile MEB müfredatında bu projenin bir çıktısı olarak oluşturduğumuz “Ahşap Oyuncak Ustalığı” almışlardı. İçlerinden 16’sı da büyüyen şirketin artan personel sayısı nedeniyle mecburi hale gelen engelli kadrolarında istihdam edilmişlerdi. Büyük bir geri dönüşü olan ve ses getiren bu projede gerçekten piyasada rekabet edilen ve talep edilen oyuncaklar üretiliyordu. 2012 yılında bu proje en küçük bir kulis çalışması olmadan Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği’nin “En İyi Sosyal Proje Ödülü”nü almıştı. Bu proje dönem bitişinin ardından birkaç sene içinde tasfiye edildi.

Ahlatlıbel, Lozan Park’tan Vedat Dalokay’a Kadar Tüm Tesisler Yeniden Ele Alındı… 

Çankaya Belediyesi’nin en gözde tesisleri Ahlatlıbel ve Lozanpark bu süreçte atıl duruma düşmüş, tüm donanımları adeta sökülerek boşaltılmıştı. Bir yandan tesisler belediye bünyesine alınmaya çalışılırken bir yandan da faaliyete geçilebilmesi için çalışmalara hızlıca başlandı. Elde bir bütçe de olmayınca işletmeler için reklam-sponsorluk anlaşmaları yapıldı. O yıllarda içki-içecek firmaları ile anlaşma yapmak ve markaların ürünlerini satmak koşulu ile onların mimarı proje tasarımları ile markalarının bulunduğu her türlü mobilya servis malzemesi temin edildi.

Tesisler yeniden Ankaralıların hizmetine girdi. Belediye işletmeleri tesislerde fiyat rekabeti yaratıyor ve fahiş fiyatların önüne geçiyordu. İşletmelerin yüksek sezonları yaz ayları ve bahar ayları ile sınırlıydı. Bu işletmelerin kiralama yöntemiyle işletilmesi düşüncesi ideal bir yöntem gibi sunulsa da mümkün olduğunca bu tesislerde kamu işletmesi bulundurmak toplumcu belediyeciliğin gereğiydi.

Tüm bunlar devam ederken Çankayalılarca çok yoğun bir şekilde kullanılan Vedat Dalokay Nikah ve Kokteyl Salonu’nun da kangren haline gelmiş altyapı sorunlarını çözmek ve yenilemek fırsatı olmuştu.

Son Söz Yerine

Çankaya Belde AŞ’nin toplumcu belediyecilik yolculuğu 2009-2014 döneminde Bülent Tanık başkanlığında gerçekleşen Çankaya Belediyesi faaliyetlerinin omurgasını oluşturmuştu. Bu süreç bir çırpıda yazdığım gibi yaşanmadı doğrusu; birçok heyecan, umut, umutsuzluk, hayal kırıklığı, başarı ve başarısızlıkları ile dolu bir süreçti. Ama bu yaşananları anlatmak metne dökmekle kendi adıma bu süreçte verdiğim tüm emeğin bir belgesini oluşturmak benim için mutluluk vericiydi.


Belediye Hizmet Binasına Dair Bir Küçük Hatırlatma

Bu dönemde gerçekleşen Çankaya Belde AŞ faaliyetlerinin dışında Çankaya Belediyesi hizmeti olarak gerçekleşen bir dizi yapıt da bu günlere ulaştı. Bunlar arasından Belediye Hizmet Binası’nın ne kadar önemli bir kazanım olduğunun altını çizmek istiyorum. Şu anki Belediye Hizmet Binası’nın SSK İşhanı’ndan dönüştürülmesinin ne kadar önemli bir kentsel kazanım olduğunu, merkeze canlılık ve güvenlik kattığını, Çankayalıların belediye hizmetine erişimini ne denli kolaylaştırdığını bir kez daha hatırlatmak istedim. Bu sürecin de belgelenmeye anlatılmaya muhtaç olduğunu belirtmek isterim. Bu binayı belediyeye kazandıran başta Başkan Bülent Tanık olmak üzere, kararlarda ve tapuda imzası olan herkesin eline, emeğine sağlık

Ayrancı’nın meyveli ağaçları

Bütün betonlaştırma çabalarına rağmen Ayrancı sokaklarında, arka bahçelerinde bazı bitkiler insana ihtiyaç duymaksızın doğanın kucağında yaşıyor. Ayrancı sokaklarını arşınladığım günlerden birinde Ayrancılı bir elma ağacının dibine düşüp yara bereyle de olsa sapasağlam biriken elmaları fark ettim.

Devamını oku

Kente Mahalleden Bakmak: Ayrancı

Ankara Neydi Ne Oldu? podcast serisinin bu bölümünde Rasim Özgür Dönmez ve Fevzi Can Gürüz, Ali Necati Koçak’ı konuk ediyor. “Kente Mahalleden Bakmak: Ayrancı” başlıklı bu sohbette Ankara’nın güzide semtlerinden Ayrancı Semti, Ayrancım Derneği ve Ayrancım Gazetesi ele alınıyor. Ayrancı’nın kuruluşu, yıllar içerisindeki gelişimi ve değişimi, semtin sahip olduğu dayanışma kültürü, kent hakkı savunuculuğu ve bu bağlamda kurulan Ayrancım Derneği’nin faaliyetleri gibi konulara değiniliyor.

Devamını oku

Kentin sessiz tanıkları: Üç bina üç tarih. Taşhan, Darülmuallimin, Rus Sefareti

Bulundukları kentin sessiz tanıklarıdır caddeler, meydanlar, binalar, köprüler.. Yaşamalarına izin verildiği sürece hep ordadırlar, yaşadıkları döneme kayıt düşerler, sakinlerinin anılarında yer alırlar ve bir bakıma kentin ortak hafızası olurlar. Bugün artık olmayan ve sadece eski fotoğraflardan bize gülümseyebilen Taşhan, Darülmuallimin ve ilk Rus Büyükelçiliği binaları da bir dönem Ankara’sının tarihine ışık tutan yapılarıydı.

Devamını oku

Otomobil bağımlılığını sonlandırmanın karşısındaki engeller nasıl aşılabilir?

Otomobil bağımlılığı ile mücadele edebilmek için öncelikle lüks tüketim toplumu düşünce yapısından kurtulmamız sonrasında toplu taşıma ağları konusunda geliştirmeler yapmak, fiyat tarifelerini indirimli hale getirmek toplu ulaşımının çekiciliğini artırabilir. Otomobil esaretinden kurtarılmış kentler yaratmak mümkündür fakat bu kararlı ve sabırlı bir şekilde yol almamız gereken bir süreçtir.

Devamını oku

Toplumcu Belediyecilik yolunda bir çaba, emek ve girişim olarak Çankaya Belde AŞ (2009-2014)

Bülent Tanık’ın 2009 yerel seçimlerinde aday olmak için oluşturduğu teknik ekibe dahil olmuştum. Süreç Bülent Tanık’ın Çankaya Belediye Başkanlığı ile sonuçlanınca benim de Çankaya Belde AŞ’nin başına geçeceğim netleşti. Kadro kurma telaşıyla geçen ilk günlerden sonra acilen çözülmesi gereken sorunlar vardı karşımızda. Bunları çözmek için en temel unsurun insanların katılımı olduğunun farkındaydık. “Yeni Toplumcu Belediye” programı ışığında Çankaya Belde AŞ’nin yolculuğu başlamıştı artık.

Devamını oku