Ankara’da baharın habercisi: Ayrancı erguvanları
Nisan ayı ortasında Ankara sokaklarında ve parklarında erguvanları keşfetmenizi öneririm! Her an bir sokak köşesinden bir erguvan ağacı size gülümseyebilir.
Nisan ayı ortasında Ankara sokaklarında ve parklarında erguvanları keşfetmenizi öneririm! Her an bir sokak köşesinden bir erguvan ağacı size gülümseyebilir.
Covid-19 sürecinde daha önce duymadığınız ötüşleri duyduğunuzu, görmemiş olduğunuz kuşların farkına vardığınızı gözlemliyor musunuz? “Meğer ne çok kuş varmış” diyor musunuz? Bu çok doğal, evlerde izoleyiz, ister istemez dikkatimiz bahçelere yöneldi, yürürken araçlardan, cafelerden gelen sesler kesildiğinden, kuşların ötüşleri daha belirgin ve dikkatimizi çelen kalabalıklar da yok, ağaçlara bakmaya başladık. Yani, kuşlar görünür hale geldi.
Herkesin polen diye yanlış bildiği dişi ağaçların tohumlarıdır yani pamukçuktur. Tohum taşıyan pamukçukların alerji yaptığına ilişkin bilimsel hiçbir bilgi yoktur.
Yaşadığınız yer; doğasıyla, sokağıyla, canlılarıyla, yaşamın keyfiyle güzeldir. Hele bir de insanı/insanları dayanışmacı, iyilik düşkünü, yardımı-sever, kolektif ve kendini büyük görmüyor ise, işte o mahallede yaşamak insana keyif verir. Ayrancı’da da böyle insanlarımız var, bunlardan biri de Ekim Yavuz
80’lere kadar yaşadığım hemen her semti bir kasetçi dükkanı ile hatırlıyorum. Hoşdere caddesi 3. duraktaki TEOŞ, işte bu kasetçi dükkanlarından biriydi. Evlerimizi TEOŞ’da doldurduğumuz kasetler süsler, o kasetlere girecek şarkıların listelerini oluşturmak en sevdiğimiz aktivitelerden biri olurdu. Yine balkonların hayatımızın önemli alanlarından biri olduğu zamanlardı; balkonlarda uzun zamanlar geçirilir, kuş pisliklerinden şikayet etmek kimsenin aklına gelmezdi.
Ayrancı sanat atölyeleri açısından zengin bir semt. Sanatı, sanatlarını ve semti sorduğumuz sanatçılar bizlere sanatın sıcak yüzünü hissettirdi.
Çin’de güçlü bir yerel gelenek var. Bu gelenek iki kaynağa dayanıyor. Birincisi, yerel kimlikler. İkincisi ise yerel yönetimlerin güçlü olması. Salgın sırasında mahallelerde var olan bu ağlar güçlendi hatta yeni ağlar kuruldu.
Ayrancı’da bir mahallemizin adı olarak bildiğimiz fakat hayatıyla ilgili pek bilgi sahibi olmadığımız Remzi Oğuz Arık’ın Toroslar’da başlayıp yine Toroslar’da trajik bir olayla sonlanan, hayatı boyunca vatanını seven bir bilim insanı olan ve tesadüfen siyasete giren hazin öyküsü
Katılımcılığın artması adına Kent Konseyleri, Semt Meclisleri çok önemli bir mekanizma. Ancak benim en çok önem verdiğim konu katılım. Katılım süreçleri çok iyi tanımlanmalı ve Semt Meclisleri’nde en yüksek oranda mahalle temsili sağlanmalı. Yoksa mahalleden kopuk bir organizasyonun verimli olacağını düşünmüyorum. Temsilin sağlanmasındaki en önemli unsur muhtarlar mutlaka Semt Meclisi’nin içinde bulunmalılar.
Ayrancı semt meclisiyle ilgili ihtiyaç tabii ki var. Talebin de var olduğu toplantıya yetmiş civarında katılımcının hazır bulunduğundan anlaşılmaktadır.
Ayrancı, Ankara’nın kentli hakları ve kentli bilincinin yüksek olduğu bir semtidir. Örgütlenme, katılımcılık ve yönetim konularında toplantıya katılanların çok ötesinde bir ilginin olacağı kanısındayım.
Ayrancı semtinde bulunan Ayrancı, Aziziye, Güvenevler, Güzeltepe ve Remzi Oğuz Arık mahallelerinde kent yaşamı ve kültürünü geliştirmek ve dayanışmayı sağlamak için çalışmalar yapmak için kurulmuş “Ayrancı Semti Kent Kültürü ve Dayanışma Derneği”dir.