Çocuk ve Mimarlık

Ayrancım Derneği, semtte yaşayan çocuklarda mahalle ve kente dair farkındalık oluşturmak, nasıl kentlerde yaşamayı hayal ettiklerini ortaya çıkarmak ve çocuklarda kent ve mimarlık kültürünü oluşturmak amacıyla “Çocuk ve Mimarlık Okulu” yapmayı hedeflemiştir.


Çocuk ve Mimarlık Kış Okulu (7-12 yaş grubu)
1-2 Şubat 2024 (Perşembe-Cuma)
13:00-17:00
Ayrancı Baharevi

Mimarlar Odası Ankara Şubesi ile Ayrancım Derneği’nin birlikte düzenlediği Çocuk ve Mimarlık Kış Okulu 1-2 Şubat 2024 tarihlerinde 13.00-17.00 saatleri arasında Çankaya Belediyesi Ayrancı Baharevi’nde düzenlenecektir.
Hayallerim-Kentim-Mahallem teması ile yapılacak etkinlik ücretsiz olup 15 kişilik kontenjanla sınırlıdır.
Bilgi almak ve kayıt olmak için ayrancimdernegi@gmail.com adresine e-posta atabilirsiniz.

Eylül ayı: Bir Oryantasyon Festivali

Bazıları için yeni yıl Eylül’de başlar. Çünkü Eylül’de okullar açılır, rüzgâr artık serin eser, gece ve gündüz süreleri eşitlenene kadar hayatımıza türlü türlü yenilikler dahil olur ve olan bitene hızla uyum sağlanır. Çocuklar okula başlar. Günlük rutinler için rota yeniden oluşturulur. Takip edilecek ödevler ve polo yakalı t-shirtler hayata yeniden eklenir. Tüm bu sürece oryantasyon adı verilir ve oryantasyon ebeveynleri apaçık kapsar. Aynı dönemde hobiler, aktiviteler ve çeşitli kurslar yeniden açılır. Artık günlük mesaimize çocukları çeşitli kurumlara ve kurslara ulaştırma görevi de eklenir. 

Sırtımızı sıvazlayacak o dost nerede?

Biz de koca yaz bunun için dinlendik ve Eylül başlar başlamaz işe koyulduk. Çeşitli veli gruplarından yeni yeni bildirim sesleri geliyor artık. Bizler başkentin orta yerinde Y kuşağı ebeveynleriz. Kimimiz sabah mesaisi için 7’de yola düşeriz ancak okul zili sabah 9’da çalar. 9-6 yollarında geçen beyaz yakalı hayatlarımızda okul saati, günün orta yerinde biter. Yaşları 7 ila 12 arasında değişen irili ufaklı bebeklerimizi kalabalığın orta yerine bırakabilmek için gerekli oryantasyon bize de otomatikman yüklenir bu dönemde. Şanslı olanlar, çocuklarını okuldan mesai saatinin orta yerinde kendileri teslim alabilir ya da en iyi ihtimal kök ailelerinden destek görür. Geri kalanı etüt merkezleri ya da varsa okulların etüt programlarına emanet ederek bu düzene uyumlanır. Tüm bu süreçten anladığım, mahalle mekteplerimizin pek de çalışan ebeveyn dostu olmadığı. Oysa hepimizin bir dosta ihtiyacı var. Dost bir mekân, dost bir etkinlik, şöyle bir sırtımızı sıvazlasa ve aferin iyi gidiyorsun dese bize fena mı olur? 

Ebeveyn dostu mekânlar

Ebeveynlere dost olabilen bir mekân derken, içinde hem çocuğun çocuk olarak var olabildiği ve ebeveynlerin de kendine yetişkin anlar yaşatabildiği mekânları kastediyorum. Peki, neler bu ebeveyn dostu mekân kümesine dahil olabilir? Bir mekânı ebeveyn dostu yapan nedir? Benim için bunu sağlayan kriterlerin başında hem çocukla hem de kendimizle temas kurmamıza imkân sağlayan ortamlar geliyor. Mesela müzeler.

Ben bu satırları yazarken Başkent Kültür Yolu Festivali kapsamında çeşitli etkinlikler gerçekleşiyor Ankara’da. Farklı yaş grupları ve ilgi alanları için etkinlikler mevcut. Mesela Resim Heykel Müzesi’nde çocuğunuz müze kâşifliği yaparken siz de kendi görsel sanat okuyuculuğunuzu besleyebilirsiniz. Çocuğunuz bir etkinlik atölyesindeyken, müzenin kafesinde bir kahve içebilirsiniz. Festival zamanı dışında da Rahmi Koç ve Erimtan Müzelerinde de çeşitli çocuk atölyeleri gerçekleşmekte. Bunların hepsi benim anlayışımda ebeveyn dostluğu sunan mekânlar. Çocuklar verimli bir atölye süresi içindeyken çocuklu arkadaşlarımla müzenin kafesinde biraz sohbet etmek de yanımıza kâr kalacak. Ne diyorduk: Kazan-kazan.

Ebeveyn dostu olmaktan uzak bir düzene oryantasyonumuz yüklenirken şehrin dostane imkânlarına yüzümüzü dönersek işlerin kolaylaşacağına gönülden inanıyorum. Hepinize iyi seneler dilerim. Hoş geldin Eylül başlangıçlı yeni yılımız.


Resim Heykel Müzesi

Türkocağı Sokağı, Hacettepe, Altındağ/Ankara

Telefon: (0312) 310 20 95


Rahmi Koç Müzesi

Depo Sokağı No:1, Kale  Altındağ/Ankara

Telefon: (0312) 309 68 00


Erimtan Müzesi

Erimtan Müzesi

Gözcü Sokağı No:10, Kale  Altındağ/Ankara

Telefon: (0312) 311 04 01

Plastikten bir kaydırak, bir salıncak

Çocukların gelişimi ve sağlığı için çocuk dostu parklar hayal değil!

Pandemi ile birlikte günlük yaşamımızı, ihtiyaçlarımızı, sokağımızı, mahallemizi, komşuluk ilişkilerimizi, muhtarımızı, sağlık ocağımızı, fırınımızı ve daha pek çok şeyi yeniden fark etmemiz, gözden geçirmemiz gerekti. Eve kapanan çocukların oyun ihtiyaçlarını da burada saymadan geçemeyiz. Her ne kadar elektronik oyunlar ve internet ile oyalanmaya çalışsak da; çocukların büyüme çağında koşma, atlama, zıplama gibi fiziksel etkinlikleri ile başka çocuklarla bir araya gelerek sosyalleşmesini bu ortamlarda karşılamak mümkün olmadı. Bütün bunlar kentlerdeki çocuk oyun alanlarını, sokağın bir oyun alanı olarak varlığını yeniden düşünmemizi gerektirdi.

2024 yerel seçimlerine doğru

Pandemi bitti, normal hayatımıza geri döndük ve birkaç ay sonra da bir yerel seçim süreci yaşayacağız. Mahallemizi, kentimizi bu çerçevede yeniden düşünerek yerel yöneticilerimizden beklentilerimizi de bu gerekçelerle belirlememiz gerekmez mi? Gerekir ama bu konuda siyasi partiler arasında farklı anlayışların olmadığını da en baştan ortaya koymak gerekir.

Kentlerdeki çocuk oyun alanlarına bakarak o kentin hangi siyasi anlayış tarafından yönetildiğini söyleyebilmek mümkün mü? Birbirlerinden farklı anlayışlara sahipler mi? 

Bütün kentlerde çocuk oyun alanları aynı sistem ile kuruluyor, malzemeleri aynı firmalar üretiyor. Petrol artığı asfalt yürüyüş alanları, petrol artığı plastik kaydıraklar, salıncaklar, petrol artığı kauçuk zeminler. Şimdi sokağa çıkın, size en yakın çocuk parkına gidin ve bunların dışında gördüğünüz bir farklılık var mı lütfen bir bakın.

Bizde pek yok, ama dünyada var. 

Çocukların ihtiyacını karşılayan parklar

Çocukların oyun ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bilimsel çalışmalar var. Oyun alanlarının çocuklar üzerindeki etkilerini araştıran, daha iyiyi bulmaya çalışan arayışlar var. Farklı malzemelerin kullanımı için ilkeler var. Yerel yönetim çalışmalarında artık çocuğa kentte yer açmak, çocuk dostu kentler kavramları sıkça konuşuluyor. Engelli çocukların, özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların da kullanabileceği ortamların yaratılması birer hak olarak önümüzde duruyor.

Çocuk oyun alanları, kentsel yeşil alan planlamasında önemli bir yeri olan yeşil alan planlamasının bir parçasıdır.  Bu konuda yerel yönetimlere, çocuklara güvenle oynayabilecekleri iyi planlanmış park alanları oluşturmaları konusunda görevler verilmiştir. Tabii bu planlamadan ne anlamamız gerektiğini de konuşmamız gerekiyor. Bu, park alanının içine asfalt atılmasının, oyun alanlarında petrol artığından üretilmiş zemin malzemesi kullanılmasının ve aynı fabrikadan çıkmış plastik oyun malzemelerinin kullanılmasının ötesinde bir planlama anlayışını ifade etmektedir.

Okul bahçelerinin oyun alanı olarak kullanımı

Büyük kentlerde ve Ayrancı gibi kent merkezlerinde kalmış semtlerdeki okul bahçelerinin, eğitim zamanı dışında çocuk oyun alanı olarak kullanımının özendirilmesi gerekir. Bizde okullar hala eğitim-öğretim zamanı dışında kapısına kilit vurulan alanlar. Bakanlığın okullara ayırmadığı bütçeler nedeniyle okul bahçelerinin düzenlenmesi işi belediyelerin insafına bırakılmış durumdadır. Belediyelerimiz de skor yakalama çabası nedeniyle buralara yaratıcı çalışmalar yapmak yerine bahçeye asfalt döküp 2 tane basketbol potası dikerek sorunu gideriyorlar. Tatil zamanında ve hafta sonları hiçbir şekilde kullanılmayan veya otopark olarak kiraya verilen okul bahçelerini görmemizin temel nedeni işte bu.

Çocuk parkı mı, köpek parkı mı?

Son yıllarda evlerde bakılan köpek sayısında patlama yaşanıyor. Bu hayvanların ihtiyaçlarını gidermek için en çok kullanılan yerler de çocuk parkları. Bazı örneklerde bu alanlar ayrılmış olsa bile bunlar özenli kullanılmadığında sık sık şikayet konusu oluyor. Parklar bir taraftan da sokak köpeklerinin barınakları haline geliyor ve bu sorunun sadece yasal önlemlerle giderilemeyeceği de aşikar.

Parkların bitki örtüsünü zenginleştirmek

Çocuk oyun alanları aynı zamanda çocukların doğayla ilk buluştukları yerler. Ağaçları, bitkileri ilk tanıdıkları bu alanların ruhuna uygun şekilde zenginleştirilerek birer doğa okuluna dönüşmeleri gerekiyor. Çocuklar yürümeye başladığı andan itibaren ilgi alanları parklar oluyor. Hangimiz bu konuda kara kara düşünmedik ki? Koşarken nereye düşecekler diye aklımızın çıktığı ya da çimenleri koparıp ağızlarına götürürken çocuklarımızın üzerine atladığımız anları hatırlamışsınızdır. Bu anlamda parkları güvenli ve sağlıklı bir bitki örtüsüyle zenginleştirmek çocukların dünyasını da zenginleştirecektir.

Sokak oyunları parkı

Sokaklarımız oyun alanı olmaktan çoktan çıktı. Bazı sokakların trafiğe kapatılarak belli zamanlarda oyun alanına dönüşmesi denendi ama sürdürülebilir olmadılar. Bu nedenle çocukları geliştirecek ve diğer çocuklarla oynamalarını teşvik edecek sokak oyunlarının çocuk parklarının içerisine eklenmesi faydalı olacaktır. Parklar sadece kaydırak ve salıncak parkı olmaktan böylece çıkarılabilir ve çocukların tek başına değil birlikte oynamalarını özendirebilir.

Dünyadan iyi örnekler 

İsveç
Almanya
Japonya
Kopenhag- İsveç