Meydandaki iki kuşun düşündürdükleri
Barışın kuşları bize, birey ve toplum olarak kötü olaylardan ders almayı, gerektiğinde yavaşça iyileşerek yola öyle devam etmeyi öğütlüyor adeta, kendi içimizde de kent mekanında da.
Barışın kuşları bize, birey ve toplum olarak kötü olaylardan ders almayı, gerektiğinde yavaşça iyileşerek yola öyle devam etmeyi öğütlüyor adeta, kendi içimizde de kent mekanında da.
Kentte değişen pek çok şeye karşın periler, kentin tarihi ve yeni merkezlerini bağlayan tarihsel ve bağlamsal anlamları ve değerleri zarif ama güçlü bir duruşla anımsatan bir Ankara’lı olarak bizden biri.
Kuğulu Park’ın köşeden geçer perileri zevkle izler durağa giderdim. Kalbim kent merkezinde kalırdı eve dönerken… Ama perilerin dansı devam ederdi, bana gençliğin, kitapçıların, sanatçıların, farklı hayatların, olasılıkların, müziğin, gösterilerin, balenin, modern dansın oralarda olduğunu anlatan eşsiz bir totem gibi.
Kuğulu Park’a gelip de yüzünüzü Cinnah Caddesi’ne çevirdiğinizde bir masal noktası; Su Perilerinin Dansı – Balerinler heykelini görüverirsiniz.
Ayrancı semti hem yapı yoğunluğu hem de ilçenin alt rakımlarında yer alması nedeniyle sel ve taşkın riskinin yüksek olduğu bir bölge. Sel taşkın önleme hizmetinin geliştirilmesi gereken mahallelerde yeşil ve/veya mavi altyapının güçlendirilmesi gerekiyor.
Toskana’nın ortaçağ ‘şarap pencereleri’, vebaya kadar uzanan bir gelenek içinde içki, dondurma ve kahve sunmak için yeniden açıldı. Floransa’da veba sırasında ‘temastan kaçınma’ yöntemi olan bu tarihi pencereler, pandemi sonrası modern dünyanın gündeminde.
Ayrancı semtinin kuşlarında bu ay saksağan, leş kargası ve serçe var.
“Türkiye’de birinci basamak sağlık sistemi yani aile sağlığı merkezleri ve aile hekimleri koronavirüsle mücadelede ilk başvuru noktası yapılmadan sorun çözülemez. Buraları atlayarak, hastaneleri ana merkez yaparak salgın yönetilemez. Yönetilmeye çalışılırsa şu anki gibi başarısız olur. Bu salgını evlerde, mahallelerde kontrol altına almak durumundayız.”
Tüm mahalle sakinlerinin, ciğerlerinde ve göğüs kafeslerinde sessizce, bilmeden taşıdıkları ortak, yekpare duygunun bir parçası olarak buluyorum onu kendimde. Konuşmuyoruz ama yarım yamalak hatırladığımız eski, güçlü, derin bir yöntemle bunu paylaşıyoruz. Büyük kimsesizliği bölüşüyoruz.
Ayrancı semtinde yaşayan kuşları aktarmaya devam ediyorum.
Bu yazıda çıvgın, alaca ağaçkakan ve küçük karga ile seriye devam ediyoruz.
Ayrancı semtinde bulunan Ayrancı, Aziziye, Güvenevler, Güzeltepe ve Remzi Oğuz Arık mahallelerinde kent yaşamı ve kültürünü geliştirmek ve dayanışmayı sağlamak için çalışmalar yapmak için kurulmuş “Ayrancı Semti Kent Kültürü ve Dayanışma Derneği”dir.