1876 yılında İstanbul’dan Batum, Kars, Van’a kadar 5 ay sürecek yolculuğa çıkarak Rusya ile savaş durumunda bölgenin direncini rapor etmeye çalışan İngiliz Albay Burnaby’nin bu yolculuk sırasında tuttuğu notlar, dönemin Ankara’sına dair değerli bilgilere ışık tutuyor.
Basbousa, bin 200’lü yıllarda Mısır’da üretilen Şam tatlısının tarihteki ismi. Arapça’da parlak anlamına geliyor. Ayrancı’da ise Hoşdere caddesinde Mayıs 2016’da beri faaliyet gösteren bir tatlıcının adı.
Tayland ve Türkiye vatandaşı olan Derya (Daranee) Hanım’ın, kızlarıyla beraber işlettikleri bu güzel lezzetlerin saklı olduğu Thai Asian Shop bir yıldır faaliyette.
İklim değişikliğinin etkilerini yakından gördüğümüz son yıllarda, beslenme davranışlarımızın değişmesi oldukça önemli bir yere sahip. Şu anki mevcut gıda sistemiyle üretilen her besin, karbon ayak izimizi arttırıyor.
Giulio Mongeri, İstanbul, Ankara ve Bursa’da önemli yapılara imza atmış bir İtalyan mimar. İtalya’da mimarlık eğitiminin ardından doğduğu İstanbul’a dönen Mongeri, İstanbul ve Ankara’da, birçoğu uygulanmış ve günümüze kalmış yapılar tasarladı.
Yeşil alanların fiziksel ve zihinsel sağlığa katkısından bahsederken, parklara erişimde ve niteliklerinde eşit haklardan da bahsetmek gerekiyor.
Ayaş’ın geleneksel mimarisinde ahşap karkas olan evler geleneksel Türk evlerinin ana karakteristiklerini taşır. Ayaş evlerinin yapım tekniği nedeniyle geleneksel konut mimarimizin temsilcisi olduğunu söyleyebiliriz.
Tilki gözlemek yapmam gereken bir yan görev. Esas görmem gerekenler farklı. Evet, insanlar… İnsanlar sınırı geçemiyorlar. Yani buna izin vermiyoruz. Onları durdurmak için farklı protokollerimiz var. Çok karmaşık bir şey değil gerçi.
Fransız mimar, arkeolog ve gezgin Charles Texier,
Hitit uygarlığına ait Hattuşaş ve Yazılıkaya kalıntılarını bulan kişi olması nedeniyle Türkiye’nin arkeoloji dünyasında da önemli bir yere sahip.
Sırtı bize dönük olduğundan yüzünü göremesek de o ifade, en temel sosyal ekonomik haklardan biri olan konut hakkının ihlalinin, kimi zaman baskı ve şiddetle, kimi zaman kent güzelleştirme /yenileme adları altında veya mega projeler eliyle, olmadı Olimpiyatlar, dünya kupaları gibi mega etkinlikler bahanesiyle, ya da felaket kapitalizmiyle, kimi zaman da bizzat yasalar vasıtasıyla yüzlerimize nakşedilmesiydi.
